Çaresizliğim vuruyor gözlerimin içine
Görmüyorum; uzak bir hayal
benimkisi
Soluksuz yürüdüğüm bir yolun sonunda
Alnımdan düşen her damla terin hatrına
Bir ülke düşlüyorum; kökü özgürlük
Gövdesi sevgi ve kardeşlik koksun istiyorum…
Üşüyorum, titrek bir mum ışığıdır şimdi kalbim
Özlediğim tüm şehirlerde sana bakmak bir türlü
Saçlarını koklamak bir düş kadar kısa
Ölmek kadar yakın olmak
istiyorum bir an
Belki de Nurullah Genç gibi
yaşamak Erzurum’u
Cahit Koytak misali anlam
katmak için hayata
Soluksuz bir şiir yazmak istiyorum…
Üşüyorum, bir yalanın kıskacında
tüm ömrüm
Beyaz bir kâğıda umarsız çizgiler atıyorum
Şuursuz bir mevsimi andırıyor bu şehir bana
Bir an yağmur, bir an kar, bir an güneş oluyorum
Sonra kayboluyor bakışların bir aralık
Ben, bir yalan; ben, bir
uçurum esintisi…
Sonra, üşümek kalıyor geriye sevgili
Bu ülkede bir hayale sarılıp
üşümek güzel
Bu ülkede güzeldir çıkabilmek
bir dağın zirvesine
Güzeldir seni düşmek ve şiir yazmak ümitlice
Ümit etmek güzel ve güzel şey ölmek
Zira ölmeden yaşanmıyor sevgili…
Mevlüt KARA
4 Ağustos 2013/Nizip