Her şeyden önce bir insanda ar ve haya gerek. Bu yazı, dostluğumuzu, arkadaşlığımızı, iyi niyetimizi kullanarak, aile hayatımı ters düz eden İNSAN DİYEMEYECEĞİM o yaratığa İTHAFTIR.
Evet bugün Bayram!
*Milli ve dini bayramlar; toplumların fertlerinin birbirlerine sevgi ve
saygı ile yaklaşma, yardımlaşma, birbirlerinin gönlünü alma ve yakınlaşma,
mutluluk ve sevgi huzuru dolu dolu yaşama günlerdir. Ramazan ayı, manevi
duyguların, Allah'a yaklaşma duygularının en yüksek ve insanlık duygularının en
yoğun olduğu önemli aylardan birisidir. Müslüman olan toplumlar ve insanlar,
İslam dini ve Müslümanlık ilkeleri doğrultusunda, Ramazan ayında sağlığı
sıhhati yerinde olanlar, bir ay kendilerine farz kılınmış oruçlarını tuttular,
zekat ve fitrelerini vererek görev ve sorumluluklarını yerine getirdiler.
Böylece Ramazan Bayramını eriştik ve kutluyoruz. Bayram, sevinç ve neşe günü
demektir. Öteden beri her milletin birçok millî günleri, milli bayramları ve
dini bayramları vardır, her toplum bu bayramlarını kutlarlar. Ramazan Bayramı
inananlar üzerinde çok müspet tesirler meydana getirir, dini duygularını
kuvvetlendirir. İnsanlara yeni bir heyecan ve çalışma zevki kazandırır. Diğer
zamanlarda insanların gözüne benlik, çok kar etmek, çok çıkarcı ve acımasız
olmak, fakir ve fukaranın halini bilip anlamamak, insanlara kırmak zarar
vermek… gibi olumsuz duygu ve davranışlar Ramazan ayında ve bu ayın sonunda
kutlanan Ramazan bayramında azalır yok olur. Toplumu birlik beraberlik
kardeşlik ve dayanışma içinde tutan, saygı ve sevgi temelinde insanları
birleştiren önemli günlerdir bayramlar.* /alıntı/
Evet bugün bayram.
Mutlu olmam gerekirken içimdeki kin ve nefret
tohumları büyüyor. Bayramlarda dostluk ve arkadaşlığın önemi daha da artıyor.
Kim istemez bir dost, bir arkadaş kapınızı çalmasın. Elbette ben de istiyorum.
Ama, dostluk arkadaşlık deyince aklıma sırtımdan vurulduğum arkadaşım dostum
gelir. Ne yapsam kendimi yenemiyorum. Bu yüzden yüce mevlam bana ceza yazacaksa
yazsın. Dost dediğim, insana benzemedik ş…..e kapımızı, gönlümüzü açtık. Maddi
manevi yardımı esirgemedik. Ancak o insan değilmiş, ekmeğimi yedi bacağıma
dolaştı. Son 3-5 yıldır bizi aile süründürüyor. Tek neden, kendisine vermiş
olduğumuz alacaklarımızı istememiz. Boşuna dememişler paranla rezil ol diye…Bu
da yetmiyormuş gibi, Bu insana benzemedik hanımefendiye, karşılıklı güven ve
dostluğa dayanarak kefil sıfatı ile senet verdik. Ellerim kırılaydı da vermez olaydım.
Alacaklarımızı isteyince; ödememek uğruna, namussuzluk yapıp, senetleri işleme koyarak, alın terimiz olan
arabamıza haciz koydurdu ve arabamız 5 aydır icra deposunda. Bayram ertesi
icradan açık artırma ile satılacak. Arabaya üzülmüyorum. Cenabı Allah bana yine verir. Dostun yaptığı yanlışı
kabullenemiyorum. Ve yatıp kalkıp Allahıma dua ediyorum. “Ey Büyük Allahım,
onun zarar gördüğünü bana göstermeden canımı alma, alamayacaksın” Bu bir
isyan mı? Evet. Allahıma değil! O kanı bozuk ş….e!
Ben ki, her zaman feminist hanımların yanında olmuşum, kadına her türlü
şiddete karşı çıkmışım. Şimdi düşünüyorum, istisnalar kaideyi bozmamak kaydı
ile, hak edene şiddetin en ağırını yapacaksın. Bu cümle nedeniyle okuyanlardan
özür diliyorum. Allah bana fırsat verirse, o ş…..z’in yüzüne KEZZAP dökeceğim
ki, kimse yüzüne bakamasın.
Yıllar önce, organ bağışında bulundum. Başka canların işine yarasın
diye. Ama bir gönlüm de bu gibi ş….z insanlar yüzünden vaz geç bağıştan,
insanlara iyilik yaramaz diyor.
Evet bugün bayram! Bu ş….z yüzünden ailem, düzenim dağıldı ve bu bayram
sabahında dört duvar ile bayramlaştım.
Büyük allahımdan talebim; o ş….z hamile imiş. Ona hayırlı doğumlar nasip
etmesin. Benden aldıklarını ilaç parası, kefen parası yapsın. Şimdi sizlerin ne
yazacağını biliyorum. Ama benim de bunları yazmaktan başka çarem yoktu! Sizler
de beni anlayın...
Bugün Bayram!
Evet.. Bugün Bayram, bayram yapabilene bayram. Bana değil. İçimdeki kin nefret
çok büyük, kendimi yenemiyorum. Ve asla hakkımı helal etmiyorum.
Uzaklarda ki dostların duası kabul olurmuş… Benden dualarınızı eksik etmeyin…
Her kese şiir tadında mutlu bayramlar diliyorum…
Mustafa KARAAHMETOĞLU