Hikaye / Aşk Hikayeleri

Eklenme Tarihi : 12.08.2013
Okunma Sayısı : 1892
Yorum Sayısı : 0


Sayde'de o akşam annesinin ısrarı ile bir kaç
lokma bir şeyler yedi ve erkenden odasına 
çekildi.

Yatağına yattığında yine kendi kendine 
sorular sormaya başladı. 

O da önce Şekeri düşündü. Gülümsemekten
kendini alamadı. 

Sonra aynı Kemal gibi, ilişkilerini sorgulamaya
başladı.

Galiba ben bu Çakırı seviyorum, gerçekten
seviyorum diye düşündü.

-O da beni seviyor belli, peki neden bunu söylemiyor?

Neden sessiz kalarak, sadece bir şeyleri ima etmeye
çalışıyor.

-Bu ilişkinin sonu nereye varacak? 

Ardından aklından geçen acaba ben mi söylesem?
cümlesine kendisi de inanamadı.

Kemal'in gözleri geldi gözünün önüne, "canımsın"
diye söylendiğini fark etti.

Sayde yazmayı seviyordu. Onun için bir şeyler yazmalıyım
diye düşündü. Ama günün yorgunluğu ile uykuya yenik düştü.

Belki ancak bir iki saat uyumuştu, gecenin ikisin de gözlerini 
açtığında kalbinin hızla çarptığını fark etti.

Rüyasında: Kemal'in çakır gözleri önce bir ağacın
yeşili ile sonra denizin mavisi ile buluşmuş, 
Sonra tanrıdan bu gözlerin kendisini fark edebilmesi için bir 
işaret göndermesini dilemişti.

Kendisinin ise kolunda kelepçe gibi takılmış bileziğe benzer
bir şeyler vardı.  Avucunda ise ışıklı bir kalp tutuyordu.

Birden Tanrı Kemal'in çakır gözlerini Sayde'nin avucunda ki,
ışıklı kalbe doğru yöneltti.

Belki de bu bir umut kapısıydı. Rüyanın o kadar etkisinde 
kalmıştı ki, uzun süre kalbi hızlı hızlı atmaya devam etti.
İşte şimdi şiir yazmanın tam zamanıydı:

Kapımız umutsuzluk kapısı olmasın
Ya düşlerin peşine düşmeyelim
Ya da olanları kabullünelim
İyiliklerle güçlenip, keşkelerle tükenmeyelim
Karar senin...

Senin gözlerin yüreğime değdiğinde
Rüyalardan uyanmak istemedim.
Tanrı o gözleri ağacın yeşilinden
Denizin mavisinden aldı ve yüreğime gönderdi
Ve seni çok sevdim
Karar senin...

Yüreklerimiz düşlerimiz kadar engin
Arşa sığmayacak kadar zenginse eğer
Aman vermeyelim yalnızlığa
Ve şu kısacık hayatı gök kuşağının yedi rengine boyayalım
Boyayalım ki hayat davacı olmasın bizden
Karar senin...

Bir an yazdıklarına kendiside inanamadı. Defalarca
okudu. Sonra sessizce ağlamaya başladı.

İlk defa kar beyaz soğuklara terk edilmiş yüreği bir
erkek için çarpıyordu.  Sanki içinde yıllardır suskun
duran haşarı çocuk yeniden uyanmıştı.

Hayatı sorgulamaktan çoktan caymış benliği, artık
bir şeyleri sorgulamaya başlamıştı.

Yaşananlar gerçekti ve hissediyordu. İşte bu bir
sevdaydı. Aşktı bu...

Artık dudaklarının ve çenesinin muntazam kıvrımları
titriyordu.

Yeniden uykuya dalarken onun da son sözleri

"Seni seviyorum" Kemal oldu.

Devam edecek

Yazan ve Seslendiren Mehmet Fikret ÜNALAN
( Yüzbaşı Kemal (Yirmi İkinci Bölüm) başlıklı yazı MehmetFikret tarafından 12.08.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu