Meleğin kıskandığı şu dilber çok şahane
Bir küçük kıvılcımla bedeni kor eyledi
Çilesi düğün bayram dökülen yaş bahane
Firak ölümden ağır bunu herkes söyledi.
Sana dokunduğumda bana değmiş gibiyim
Gece bile tanırım yüzündeki her beni
Yıkandıkça kirlenen sanki kazan dibiyim
Yemin olsun bin kere delice sevdim seni.
Anlatılmaz yaşanır şıra sızan yanağın
Belki ruhu doyurur bir yudum ondan içsem
Tek dişi kal mabette başım alsın sunağın
Gözlerdeki resminle ahrete öyle göçsem.
Kapansa varan yollar patikadan izlesem
Çepe çevre dolaşıp Süphanın kenarından
Dağlar tepeler aşıp karı buzu dizlesem
Fikre huzur doldursam aşıklar pınarından.
Baharla kış aynıydı sevda nedir bilmezken
Zamanın hükmü yoktu ne mevsimin ne ayın
Düşmandan medet umar daha artık gülmezken
Uzaklaştı dostlarım kalbim serseri mayın.
Kaçmak için vebalden çıkıp gurbete gitsem
Şiddetli tayfun olur hınçla üstüme eser
Gizli kalmış cereni halka aşikâr etsem
Etrafa gönül koyar deli diyerek küser.
28.07.2013
Ahmet Çelik
Ceyhan