Ben Eylül'le zaten eskiden beri tanısıyordum. Aramızda kücük sogukluk vardı. Ona karşı içimde atamadığım bi duygu vardı. Bitti sanmıştım . Üzerinden onca zaman gectikten sonra unuttum sanmıştım be Mustafa. Meger ben onu hala seviyormuşum.
Bunu sonra sonra farkettim. İçimde ki şey neyse bitti sanmıştım. Sadece küllenmiş tütmeye başlayınca gercekleri kavramaya başladım. Şu gecenlerde düzenlenen bahar sezonu partisinde anladım.
Bahar sezonu döneminde arkadaslarla beraber bi parti verilecekti. Tabi bende o partiye gitmiştim. Ama Eylül ün de o partide olacagından kesinlikle tesadüftü. Haberim yoktu onunda etkinlikte orda olacağından.
Organizasyonu fakülteden tanığım iki arkadaş yapıyordu. Bende sınav sitreslerini atmak icin ideal bi fırsat hemde kendime zaman ayırmak icin cüzi bir miktara bi bilet aldım. organizasyon İzmitin cıkışının Gölkay bölgesine bi kac kilometre yerde idi. Tam dogayla icice acık ve kapalı alanı olan nezih bi mekandı.
Ben partiye yanlız katılmıstım masada oturup biseyler yudumlarken Eylül`le göz göze geldik bir an donup kaldım. Böyle bir seyi hic beklemiyordum. Oda bana bakıyordu. Şaşırıp kalmıştım bu nasıl bi tesadüftü böyle. Biraz cesaretimi topladım hafif kafamı selam verir gibi sallıyarak gülümsedim.
Ayağa kalktım, üstümü biraz topladım ve onun oldugu masaya dogru yöneldim . Aklımda sadece o vardı. Baska bir sey düşünemez olmuştum.Evet işte o dedigim an memleketten uzak baska bir sehirde o ve ben vardık. Aile baskısı yoktu. Başkalarının ne diyeceği umrumda degildi. Zaten kimse de tanımazdı bizi burda. Kimsenin umrunda da olmayacaktık zaten...
Ve işte o...
Eylül..
Cocuklugumun aşkı karşımda ve ona dogru ucuyordum. Her yaşanmıs şey aklımda, ayaklarımda hafif bir titreme vardı. Biraz buruk belki heyecan, belkide biraz ümiti belkide...
-Merhaba Eylül ;
-Merhaba Volkaan ! sendemi buradaydın?
-Evet! Sen Kocaelide mi okuyordun?. Bu ne güzel bir tesadüf, karşılaşacagımızı biliyordum ama burda karsılaşmamız beni cok şaşırttı. Burada karşılacagımızı hiç düşünmemmiştim , şok oldum.
-Bende cok şaşırdım Volkan seni burda gürünce. İlk basta seni tanıyamadım. Volkan mı degilmi diye sakal felan bırakmısın, sacları felan uzatmısın gercekten cok yakısmıs .
-Teşekkür ederim Eylül`cügüm
-Sendemi burada okuyosun Volkan ? Hangi fakülte?
-Evet bende burda okuyorum burayı tutturunca burada okumaya başladım. Umuttepe kampüsünde İdari Bilimler Fakültesindeyim.
-Aaa bende ordayım . İletişim okuyorum yaklaşık iki dönem oldu . Hic karsılasmamısız.
-Evet öle oldu sanırım. Nasip buraymış.
-Neyse artık bol bol konusuruz... Bu benim telefonum kaydet istersen
-Tabiki de.
-Ver telefonunu kaydedeyim
- Tamam
-Eee başka neler yapıyorsun Eylül.
-İyi işte bende ikinci tercihim burasıydı. İlk tercihim olan İstanbul Ünüversitesini tutturamayınca buraya geldim. İyide oldu galiba bizim oraların kokusu var burda.. Kampüs şehir merkezine uzak olsada iyi yinede Kocaeli güzel yer.
-Bencede güzel aynı bizim İzmir gibi biraz tenha ve kordonu yok işte..
-Evet yaa kordonda gezmek gibisi yoktu. Bütün İzmir orada idi.
Muhabbetimiz ilerledi laf lafı acmıştı. Tam bu sırada bir slow müzik başladı.Sahne alanında ciftler tek tek dansa kalkmaya başladılar. Ben ise .Eylül'ün gözlerine gözlerinin içine takılı kalmıştım.
İçimden dansa kaldırsam mı diye düşündüm. Yanlış anlamazdı ki beni, nasıl olsa diye düşündüm. Gecmişte yaşanmışlıklarımız vardı bizim. Gözlerine bakarak masadan ayağa kalktım, elimi elinin üzerine koydum ve hafif gülümseyerek..
-Benimle dans edermisin?
-Olur.Neden olmasın
-İçime bir ferahlık geldi.
Sahneye dogru ilerledik. İçimde yangınlar vardı.Küllenen aşk tortularından sanki duman tütmeye baslamıştı. Ayaklarımda hafif bir titremeyle dans etmeye basladık. Gözlerim gözlerinde cakılı kalmıstı sanki gecmişi yaşıyor gibiydim. Allah'ım bu nasıl bir mutluluktu. Bulutların üzerinde ucuyordum sanki. Müzigin etkisi mi desen yoksa sözlerimi o kadar beni anlatıyordu.Gitarcı cocuğun dilinden dökülen sözlerle..
"sen benim içimdeki büyük yangınların adı
ben senin gecendeki mavi yada günündeki sarı"
Dansa başladık önce gözlerim içine bakıyordu. Başını omzuma yasladı dans ediyorduk onunla biz. Bu şekilde bir beş dakika dans ettik. Sonra müzik degişince sahnede kala kaldık.
-Oturalım mı?
-Olur.
Ayrılıp yerlerimize döndük. Bu sefer fazla konuşmuyorduk sadece göz göze gelip bakışıyorduk. Her şey ortada gibi onunda hala aklında bir yerinde hala vardım. Bunu hissediyordum. Hala gönlünden söküp atamamıştı beni. Onunda beni unutamadığıbelliydi. Yada ben öyle hissediyordum.
Şampanya ikramları geldi. Hem gözlerimi ondan alamıyor bir yandanda içiyordum. O da içiyordu. Böyle muhabbetimiz eskilerden konuştukca biraz fazla kacırmıştık. Saat ilerledikce biraz sarhoş olmuştuk. Yanına dogru geldim.
- ne yapacaksın saat epey geç oldu.
-Birazdan kalkarım.
- Bende kalkıcam beraber kalkalım mı?
-Olur. Zaten arkadaşım biraz daha kalacakmış.
- Tamam o zaman... Bu saatte bu kafayla otobüste olmaz zaten ..
Bir taksi cagırayım ben
-Tamam
Taksi geldi ve taksiye bindik. Eylül biraz fazla kaçırmış olacak ki sendeliyerek taksiye bindi. Sarhoş olmuştu sanırım. Önce onu bırakmak için ona gidelim dedim.
-Eylül nerde oturuyorsun ?
-Gündoğan` da
Yolu zar zor tarif etti. Onbeş dakika sonra Eylül ün kaldıgı eve geldik. İkinci katta sol dairede oturuyormus. Yanlız bırakmak istedim.
-Eve kadar cıkarayım seni biraz bakle sen orda
Taksi parasını ödedim. Yanına gittim ayakta durmakta zorlanıyordu. Belinden yakaladım, kolunu omzuma attım eve kadar cıkardım. Eve çıkarıp gidecektim. Kalmak gibi bi niyetim yoktu zaten ev arkadasları da hoş karşılamazdı.
-Ben iceri girmeyeyim ev arkadaşların yanlış anlar
-Evde kimse yok , memleketlerine gittiler. Gel sende iyi degilsin
Kapıyı açtı eve girdik oturma odasındaki kanepaye Eylül uzanır uzanmaz gözleri kapanıp açılıyordu. Yanına oturdum bende iyi degildim başım dönüyordu. Herhalde alkollün etkisindendi. Gözlerim kararıyordu . Salonun ışığının loş oluşu gözleimi açmama engel oluyor gözlerim kapanıp kapanıp acılıyordu. Son hatırladıklarım bunlardı. Sabah oldugunda kanepede sarmaş dolaştık işte... Akşam bişeyler olmuş tamamen istegimin dışında ne olur beni anla.....
-Volkan nasıl isteginin dışında bana biraz saygın olsaydı. Onu o partide görmezden gelirdin.
-Hadi gördün diyelim.
-Evine gitmezdin yaa...
-Aklım almıyo Volkan bana kardeşim diyorsun !
-İnsan kardeşine bunu nasıl yapar, biz seninle kardeş degilmişiz!
- Mustafa bak ! Haklısın ama sende beni anla!
-Neyi anlıyacagım ya! Sana nasıl inanıp mahremimi sana actıgımı mı? Sana güvendigimi mi?
-Bak haklısın....
- Bundan sonra benim Volkan diye ne arkadaşım var ne de kardeşim. Sakın Volkan birdaha karŞıma cıkma !
-Sakın!
-Buraya kardeşin olarak arkadasın olarak geldim. Bir daha karşında böyle biri olmayacak.
-Beni anlamışsındır umarım.....
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++