“Sevmeler yıprattı/
Gitmeler ölüm…”
Kahretsin/ki;
Yüreğe ağır gelir
Bunca zulmün ilmeği
İpek yaraları gibi
Kuşlara ördün
Sevda perçemlerini
Dağılan sisin girdaplarında
Sevişken yalnızlıklar
Görüyor kadınlar/
Yol başları kin
Yol taşları yangın
Dönerken bir taşın menzili
Hangi kıyıya vuracağı bilinmez
Öpüp de sarılan el aşınmaz
Mor rıhtımın patikaları
Avuçlar dolusu kıradır
Nazdır yatak çarşafları
Dökülen yağmurların
Sürgün damlaları
Baldıran…
Bir yarayı sökebilirsin
Kabuk kırar zamanla
Kilitler sevdaya açılır
Eller duaya/
Kalın viraneler
Soysuz dillere
Yanmış bir
Zamandır
Ölüm…
Güçlü bağlar/ki!
Bilindik tatların peşinde
Her yüreğe kına olursun
Her zumda dalkavuk
Dişlek bir ömrün
Pabuçlarında
Hissiz gövden
Yükselir/
İnatla…
Ve inatla
Çekersin hayatın
Griftine bir offf
Tanrım!
Karınca yolculuğunda
Yürekler taşıt bana
Çünkü kırdım/
Gülümseyen
Yüzleri…
Görsel : -alisa andrei-