SAĞIR DUVARLAR
Hırçınca esen rüzgar yapıştı kulağımdan
Yazı hüzünlü gördüm kışlar niçin bahtiyar
Soğulcan yemi çıktı beynimin çanağından
Kırklanmış ceset gibi dökülmüş bu ihtiyar
Bir kova su üstümden sallara beden düştü
Bilen varmı saltanat toprağa neden düştü
Denizler köpürmemiş neden bu denli sakin
Önümde tümsekler var kaldırsalar yokuşu
Yakamozlar parlıyor suskun amma ve lakin
Çıkarıp kafesinden uçurtsalar baykuşu
Yıkandıkça ölüye serinlik sudan düştü
Adım adım taputla toprağa giden düştü
Bir koyu karanlık ki bir gecelik muamma
Kelebek kanadında günah taşınmaz ağır
Buz tutan şafaklarda güneş doğacak amma
Çırpındığım çukurda duvarlar zından sağır
Kambur karınca gibi sinekler izden düştü
Ne varsa yaşadığım mizan da gözden düştü
Beşik zilleri gibi gayiplerden geldi ses
Sular doldu kazana uzattılar soydular
Enseme vuran rüzgar es bildiğin gibi es
Arşın arşın kefenden bir çuvala koydular
Kapattılar üstümü güllerim nazdan düştü
Banada pençeresiz Çukurdan zindan düştü
HARUN YILDIRIM
(
Sağır Duvarlar başlıklı yazı
Harun Yıldırım tarafından
20.08.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.