Sen sevdayı hiç görmedin
Buzlu buğulu camlar vardı aramızda
Ateş yüklü bulutlar,
Dalga kıranlardan toplanan hıçkırıklar
Yeni sulanmış sardunyalar
Sokak aralarında top koşturan çocuklar
Bir sıcak çay,tahta bir masa
Limana yanaşan gemiler
Ufuğa düşen kızıllıklar
Bende varım der gibi
Tek tek yanan ışıklar
İnsanlar telaşlar yalnızlıklar,
Sen sevda ve yanılgılar 
 
Sen sevdayı hiç görmedin
Damlalar ayrılırken rahminden hayatın
Uzaklardan bir dua gönderdim
Herkes her şey bağırdı arkandan
Ben haddimi aşıp bir kez
 Adını söylemedim
 
 
Gamzelerim vardı gülünce
Yıldızlarım sancılarımdan doğan
Gözlerimin elası biraz yasak
Birazda ebruli idi çoğu zaman
 
Sana karanlık caddelerde
Nefesin hiç düşmanlık etmedi
Gitmek isteğin tüm yolların
Ayak ucunda bitmedi
Acının serhat şehrinde
İki zabıt cevirip uzun namluları üstüne
Dur bekle demedi
 
 
Sen hikayede yalancı kahramandın
Bir çocuğun terinin alnından yol yol aktığı anlardan
Gökyüzünü sarı, ağaçları kırmızıya boyadığı
O bir kaç sayfalık kitaplardan.
Kalbinde hep tutsak,aklında hürdün
Belki bu yüzden hiç bir kayıtta
Gerçekten geçmedi ismin
 
Sen sevdayı hiç görmedin
Ölüme umudu, hatırına sevdanın
 Sahtekarca övmedin..
 
 
Sevdasına giden ESMA ya..
( Sen Sevdayı Hiç Görmedin Esma Ya başlıklı yazı Ümit Seyhan tarafından 22.08.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.