"Yol boyunca Hasan’ın ısrarlı sorularına sadece susarak cevap verdim. Ebedi suskunluğumdan ne anladıysa artık… Ertesi sabah ağlaşmalar ve bağrışmalar eşliğinde uyandığımda annem başımda dikilmiş dövünüyordu. Pembe, ağlaşarak saatler boyunca konuştuğumuz hasır tavanlı odanın kalaslarından birine bağladığı kendirle hayatına son vermişti. Büyüğünden küçüğüne bütün mezra halkı köy yoluna düşmüş, ben ise Tekke’deki kaleme yollanmıştım ağlamalar eşliğinde. Saatlerce Kırkkız Mezarına hâkim kayada oturdum. Sigara içip ağladım; ağladım, ağladım… Karanlık çökerken cebimden çıkardığım çakıyı karnıma sapladıysam da, boşluğa geldiğinden küçük bir delikten öteye geçmemişti. Onu da Elif Halamın kocakarı ilaçları birkaç günde iyileştirmişti zaten. Bir hafta kadar sonra Dul Ayşe sessiz sedasız memleketine döndü. Pembe’nin başucuna bir parça taş koyanı bile kalmadığından, mezarı kayboldu gitti.” (ŞİZOFRENİN KAMBURU-Arifzade)
( Şizofrenin Kamburu başlıklı yazı Okuyan Adam tarafından 8.09.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu