Mavi
Vakit kuşluk
Gölgesi yarılanmışken dağların
Birilerinin bizi düşündüğü
İsimlerimize
Kırılmış yanlarımıza
Ve uyuyan gözlerimize
Şarkılar dinleniyor zannıyla
Bir güneşe dönüp ağladık
Bir de bulutlara
Kaybetmiştik maviyi
Umutlar yoklardı
Biz maviye,mavi bize
Döne döne ağlardı.
Güneşin gücü yetmez
Göz yaşımızı kurutmaya
Hatta rüzgarın
Kirpiklerimizi yalamasına da gerek yok
Alabildiğine esir olmuştuk
Buğdaya
Sarıya
Ve sonsuzluğa
Kaybetmiştik maviyi
Umutlar yoklardı
Ekmeği aradığımız toprak çatlamış
Başımızı avuçlayan eller
Dahası yüzümüz
Dahası gönlümüz çatlamış
Ayakta duran yalnızlığımızdı.
Dedim ya; kaybetmiştik maviyi
Umutlar yoklardı
Annesine kavuşmuş bebeğin ağlamasıydı mavi
Uçuşan kelebeğin rüzgara tahammülüydü
Yaprağın ağaca
Ağacın yılana ve akrebe sevgisiydi
Buğday başağını karıncaya taşıttıran mavi
Bir kapı aralığından izliyordu
Günahını bize yükleyen dünyayı.
Çamura batmış kaldırımlar
Ormanda açan gelincik
Çukurları dolduran yağmur
Adem'in meyvesi kadar haramdı bize
Toprak ayazını nefesimiz
Sarıyı gözlerimiz dağıtıyordu.
Biz maviyi görmedik
Masalları kaybetmiştik.
Mavi; O'nun ağlaması kadar yalandı...
Mustafa Uğur ÖZDAL
(
Mavi başlıklı yazı
M.Uğur ÖZDAL tarafından
27.09.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.