Dudakta Ki Uçuğum
Suzinak peşrevinin bir perdelik makamı
Usulünce süzülür mızrabın tellerinden
Sevdamın lehçeleri suya vurur cam gibi
Sorsam ürker mi bilmem gıdalanan hazzımdan
Yokluğun arayışım, dudakta ki uçuğum.
Can evimin ahusu, harelenmiş gözlerin
Bildiklerim bu kadar bilinmeze inlerim
Bile bile ladesse sana gelen sunumum
Maşasız tutmak gibi sakilikse yudumum
Yokluğun çığlığıdır dudaktaki uçuğum.
bitmezken haykırışım çizgilerin söyleşsin
gamze açar busende yüzüm yüzde eğleşsin
süzül nazım dilime kimdir balını çalan
pür neşe muhabbette serseri teni yazan
Yokluğun sancısıdır dudaktaki uçuğum.
Baki kalan ömrümde inceden terennümsün
Sözlerden çok ötede benim son gülüşüm sün
Sinem üzre özlerken gizinde ark olur da
Gider bulurum yolu her kim ne derse desin
Yokluğun nişanıdır dudaktaki uçuğum.
Cihanda bir okyanus tarlasıdır yüreğim
yüreğinin koyunda bende sürükler solu
Döner mi dünya sensiz hasretin grubunda
Asuman yürekte ki gönül tahtın haremim
Aşkın şeref şanıdır yürekteki uçuğum.
Seher yeli okşarken canımın en canını
Derinin kuytusunda seni sarsın kalemim
İnletir rakkasenin rotasız halhalları
Ateş dansı zil çalar etekleri nazenince
Yüreğin dumanıdır dudaktaki uçuğum.
Dilim damağım her dem, aşk içer mey yerine
Düşlerimde gülüşsün, mihmanım sen ateşsin
Birden üstüme düşer fer fecir yangınları.
(
Dudakta Ki Uçuğum başlıklı yazı
GülsenTunçka tarafından
21.09.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.