ANKARA'DA BİR MEZAR

Bir eylül akşamında 
Cebeci'de tanışmıştık seninle
yalnızlıklarımın bitişi
sonu hüsranla biten bir aşkın başlangıcıydı,
Bilemezdim ki 
katilimin sen olacağını,
bilemezdim ki 
beni sevda yerimden vuracağını,


O kadar çok sevmiştim ki,
yer gök sanki senin üzerine kuruluydu,
sensiz nefes bile alamıyordum,
ilk kez aşkı, katilimle tanımıştım
Ankara'nın loş ışıklı gecelerinde,
sen nereye, ben oraya 
sürükleniyordum ardından
yıllarca bu sürüklenişlerim devam etti,



Gecem gündüzüm sen olmuştun,
hayatı unutup sana yanmıştım
bir adak mumu gibi,
beni öldüreceğini bile bile
çöllerde susuz kalmışcasına 
sana ve aşkına susamıştım


oysa benim sevgim,
sana hep ağır gelmişti
taşıyamıyordun,
taşıyamadıkça yüreğimi eziyordun
yaptığım onca fedakarlığa rağmen
beni ölmeden mezara koyuyordun,


oysa ki 
sende seviyordun
biliyordum,
adım gibi emindim aşkından
ama taşıyamıyordun işte
bu kadar sevilmeyi kaldıramıyordun 
sevgisizlikle beslenmişti kalbin,
benden başka kimse sevmemişti seni


sustukça susuşum oluyordun,
hep gitmeyi istedikçe 
gidemeyişim,
kaçamıyordum bir türlü senden
bir gün beni öldüreceğini bile bile
gidemiyordum


ailesinden şiddet görüp 
ne yapacağını bilemeyen 
çocuklar gibiydim
hep kaçmaya dair planlarım oluyordu,
ama beceremiyordum bir türlü 
senden kaçmayı,
her kaçmak istediğimde 
kucağına düşüyordum
yeniden...


Sürekli gelgitler yaşardı beynim,
bir sana bir bana ötelenmeler,
aklım oyunlar oynardı bana,
gitmek mi zor, kalmak mı?
çok düşündüğüm zamanlar oldu,
gitmekte zordu,
kalmakta


gidersem
yıllarımı verdiğim, 
emekle yüreğimde büyüttüğüm 
sevgi çiçeklerini ellerimle 
kopartacaktım...


kalsam
her gün gözyaşı, 
her gün işkence,
her gün morarmış bir ten
ve ağlamaktan göz pınarları kurumuş 
bir gözle yaşayacaktım...


Bütün özgürlüğüm elimden alınmış,
tutuklu bir mahkum gibi yaşıyordum..
hastalıklı bir kıskançlığın eşiğinde
böyle yaşamayı hak etmiyordum
hem de hiç...


Bir veda mektubu hazırlayıp,
kaçışı tercih ettim,
yüreğim ne kadar ''dur'' dediyse de 
dinlemedim,
Kaçtım sonunda senden...


Biliyorum, 
bu aşkın katili sen olması beklenirken,
ben katili oldum
ellerim kanlı, 
büyük bir aşkın katiliyim şimdi
Ankara'nın katran karası bir gecesinde.


Yüreğimde öyle bir devrim yaptım ki,
Önce seni terkettim,
sonra dönmemek üzere 
Ankara'yı terkettim...


Ankara Benim değil,
aşkımızın değil,
senin mezarın oldu...


Bu gece yüreğim çok ağrıyor 
Ağrıyan yerden 
bir kez daha
seni çıkarıyorum... 


şimdi ben,
Özgürlük türküsü söyleyerek
özgürlük yollarında
hayatıma devam ediyorum
kaldığım yerden...
sen de kaybettiklerine yanarak,
her gün ölüyorsun...


Melike Melis / İstanbul


26 09 2013



( Ankara'da Bir Mezar başlıklı yazı Melike MELİS tarafından 27.09.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu