Risale-i Gavsiye

Öğütler -2 /A



Abdullkadir Geylani hz
Buyuruyor ki;

-Ya gavs-ı a’zam,dedi;
-Allah gayrından beri,öte
-Allah’a yakındır….

-Ya gavs-ı a’zam dedi,Allah;
-Lebbeyk,Rabbi gavs,dedim
-Nasut ile melekut arasındaki her tavır şeriat;
Melekut ile ceberut arasındaki her tavır tarikat;
Alem-i ceberut ile lahut arasındaki her tavır da hakikattir.

-Ya gavs-ı a’zam;
Hiçbir şeyde zahir olmadım,
İnsandaki zahir oluşum gibi..

Sonra sordum Rabbime,
Dedim ki;
-Hiç mekanın oldu mu?
-Dedi ki;
Ya gavs-ı a’zam;
Ben mekanın mekanıyım….
Benim mekanım olmaz..
Ben insanında sırrıyım.

Dedim ki;Yarabbi;
-Hiç içer misin,
Yer misin.?
Dedi;
-Yemem, fakirin yemesi,
İçmem de fakirin içmesidir.

Ve dahi sordum;
-Yarabbi;
Melaikeyi hangi şeyden yarattın.?
Dedi ki;
Hakk Teala;
-İnsanın nurundan halkettim.
İnsanı da nurumun zuhurundan.

Ve dahi sordum;
-Ya rabbi Gavs,
Hiç seni taşıyan bulunur mu?
Ya Gavs-ı a’zam, dedi;
-İnsanı meydana getirdim ki beni taşıyan olsun,
Mükevvenatı da insanı taşıması için yarattım.

-Ya gavs-ı a’zam,
Ne güzel talibim ben
Ve
Ne güzel talep edilendir
insan
Hem ne güzel rakiptir.
alem
Mükevvenatın ne güzel merkubudur

-Ya gavs-ı a’zam…
İnsan sırrımdır.
Onun sırrıyım ben..

Eğer insan indimdeki menziline arif olsaydı
Derdi ki;
Bütün nefislerdeki nefsim,
Bu anda mülk yoktur
Benden başka…..

-Ya gavs-ı a’zam:
İnsanın yemesi,içmesi
Mekanın hayatta duruşu, yayılışı
Ve konuşması, susması,yaptığı işi
Teveccüh ettiği şey
Gaib olduğu her ne varsa benim
Sakini
Muharriki,
Müsekkini benim

Ve dahi buyurdu ki;
-Ya gavs-ı a’zam,
İnsanın cismi ve nefsi,
Kalbi, ruhu ,işitmesi,görmesi
Eli ayağı ve tümünü nefsimle açıkladım
Alemlerde ancak ben varım
Ve ben dahi onun gayri değilim

Ve devamla, dedi ki;
-Ya gavs-ı a’zam
Fakr aşkıyla yanan
İhtiyaç ateşiyle kavrulmuş birini görürsen
Yaklaş ona
Şüphesiz ki onunla aramda hicap yoktur.

Resulullah buyurdu ki;
-Fakr iftiharımdır
Ve iftihar ederim,
Enbiya ve mürseliyne fakrımla
Fakr tamam olduğunda o Allah’tır.

Ve dedi ki;ya gavs-ı a’zam;
-Yemek yeme,içme,uyuma
İndimdeki yerinde kalben, basaran hazır olmadıkça..

Ve ekledi daha;
-Ya gavs-ı a’zam
Kulum ,özüne yolculuk yapmamakla benden uzak olsa
Onu seferi ve batını yolculuğa müptela ederim.

-Ya gavs-ı a’zam;
-Lebbeyk ya gavs-ı Rabb.
-İttihad öyle bir haldir ki onu lisan anlatamaz.
Kim ona iman ederse makbul olur..
Ve kim reddederse
Küfür içinde kaldı demektir
Kim de vusulden sonra ibadeti beşeriyeti ile irade ederse
Şirk koşmuş olur…

Ve dahi dedi ki;
-Kim ezeli saadet ile saadete kavuşmuş ise
Ne mutlu ona
Bundan sonra mahzun olmaz ebeden
Ve
Kim ki şekaveti ezeli ile şaki olmuşsa
Yazıklar olmuş ona
O
Ebediyen makbul olmaz…




Öğütler-2 / B

Risalei Gavsiye
Abdülkadir Geylani
Diyor ki;2



Ve dahi buyurdu ki,
Gavs-ı RABB;
Ya gavs-ı a’zam;
Fakr’ı ve yoksulluğu insanı taşıyıcı kıldım
Kim ona rakip olursa menziline ulaşır
Sahraları vadileri dolaşmadan

Muhabbet
Sevenle sevilen arasında perdedir.
Seven sevilende yok olduğunda
Vuslat tamam olur.

Ya gavs-ı a’zam;
İnsan ölümden sonrasını bilseydi
Dünya hayatını sürdürmeyi istemezdi.
Her an beni öldür,
Ya Rabb!
Beni öldür; diye nida ederdi.

Ya gavs-ı a’azam,
Kıyamet gününde mahlukatın en sevgilisi
Sağır,dilsiz,kör,mütehayyir ve ağlayandır.
Kabirlerde de bu böyledir
Beni gören sualden müstağni olur
Görmeyense faydalanamaz, sualinden,
O, işin kaaliyle perdelenmiştir

Bütün ruhlar kalıplarında durmadan raks ederler
Taa kıyamete kadar
Elestü birabbiküm sözünden
Ve sonra derler ki;
-Rabbimizi gördük

Ve daha dedi ki;
Rabbi teala:
-Ya gavs-ı a’zam,
-Kim ki ilimden sonra rüyet ister
O, mahcup (perdeli) tur.
Kim ki rüyeti (görmeyi) ilmin gayri zanneder
O, rabbi görmekten,
Güvenilmeyecek zanlara aldanıp
Aklını beğenmekle, mahrum olur

Ve devamla buyurdu ki Rabb;
-Benim indimde fakır ;
Hiçbir şeyi olmayan demek, değildir.
Belki fakirler onlardır ki
Emirleri her şeyde geçer
Bir şeye ol derlerse,
O şey olur

Ve dedi ki;
Cennettekilere zuhurumdan
Ne vahşet vardır ne de ülfet
Ve dahi:
Ateştekilere zuhurumdan
Ne vahşet vardır ne de hurkat

Ya gavs ben her kerimden kerimim
Her rahimden rahimim
Huzurumda avam gibi uyumazsan
Beni apaçık görürsün

Dedim ki,
Ya Rabbi!.
-Huzurunda nasıl uyuyayım
Dedi;
-Cismin lezzetinden,
Nefsin şehvetinden,
Ruhun anlık kaymasından sıyrıl,
Zatına fena bularak uyu.

Ve dedi ki ya gavs-ı azam,
Dedim,
Lebbeyk!
Ya Rabbil arşil azim!
Rabbel kerim ve ya Rabberrahiym

-Kim sohbetimi isterse,
Ona fakrı tavsiye ederim
Sonra, fakrın fakrını,
Sonra, fakrın fakrının fakrını,
Böylece fakr halinde benden başkası olmaz.

-Ya gavs;
Ne mutlu sana,
Mahlukatıma Rauf olabilirsen
Ve ne mutlu onların hatalarını bağışlarsan

Zahitleri, nefis yolunda
Arifleri, kalp yolunda
Vakıfları, ruh yolunda
Nefsi de hür olanlara mahal kıldım
Bil! sır içinde sırrıma gir
Unutma;
‘’Hürlerin kalpleri esrar kabirleridir’’


Öğütler-2 / C
Risalei Gavsiye
Abdülkadir Geylani
Diyor ki;3

-Ya gavs!
Cennete nazar etme
Ve cehenneme de nazar etme
ki
Beni vasıtasız göresin

Ya gavs!
Cennet ehli cennetle meşguldür,
Azap ehli de azapla meşguldür.
Sen benimle meşkul ol ki
Bana vasıtasız kavuşasın

-Ya gavs!
Cennet ehlinden bazı kullarım
Nimetlerimden bana sığınırlar
Cehennem ehlinin azaplarımdan sığındığı gibi
Nebi ve resullerin haricinde öyle kullarım vardır ki
Onların ahvaline muttali olamaz ,
Ne dünya ne uhra ehlinden biri
Ne cennet ehlinden,ne azap ehlinden biri
Ne malik ne Rıdvan

-Ya gavs!
Kim benden gayriyle meşgul olursa,
Kıyamette sahibi ateş olur.
Kurb ehli gurbiyetinden dolayı yakınır,
Buurd ehlinin uzaklıktan yakındığı gibi.

Kimse benden uzak olamaz masiyetiyle
Kimse de taatıyla yakınlığımı elde edemez

Ya gavs,
Biri benden kurb sahibiyse,o ancak masiyettedir
Zira onlar acz ve nedamet ehlidir.
Acz, nur menbağıdır,
Ucub da kederler ve zulmet kaynağıdır.
Masiyet ehli, masiyetiyle perdeli
Taat ehli taatıyla perdelidir.
Ve ben onlardan kaçınırım…
Bunların dışında bir gurupta vardır ki
Ne masiyet ne taatla ilgileri vardır.
Hatalı kullarımı fazl ve keremimle,
Mücrimi de adl ve öç almamla müjdele.

-Ya gavs!
Taat ehli; nimetlere tezellül ettiklerinden zikrederler,
Masiyet ehli de tezellül ettiklerinde rahiymimi dilerler.

Avamı halkettim; yakınlığıma dayanamadılar;
Merhametimden araya zulmet perdesini koydum.

Havası halkettim;nuruma tahammül edemediler;
Rahmetimden araya nur perdelerini koydum.

Söyle onlara,
Kim bana vasıl olmayı dilerse
Benden gayrı her şeyden geçsin.

Dünya libasından sıyrılıp çık ki
Ahiret elbisen olsun

Ahiret libasından sıyrılıp çık ki
Zatıma vasıl olasın

Cisimlerden de nefsinden de çık
Kalbinden de ruhundan da çık
Sonra hüküm ve emirden çık ki
Vasıl olasın

Sordum,dedim ki;
-Ya rabbi gavs!
İlmin ilmi nedir.

Dedi ki:
İlmin ilmi, ilimden cehildir.

-Ya gavs,
Kalbi mücahedeye meyleden kula ne mutlu
Vayy haline o kulun ki,
Kalbi şehavete meyleder.

-Ya gavs!
Haremime girmek istersen
Ne mülke
ne melekuta
ne de ceberuta iltifat et.

Şüphesiz ki mülk, alimin,
Melekut, arifin
Ceberutta vakifinin şeytanıdır..

Kim bunlardan birine razı olursa
O
İndimde tart olunmuşlardan olur.

Ve dedi ki;
-Ya gavs,mücahede ,
Müşahede denizlerinden bir denizdir
Balıkları; vakıflardır…
Müşahede denizine girmeyi irade edene,sürekli mücahede gerekir.
Zira mücadele: müşahedenin tohumudur.

Mücahededen mahrum olana; müşahedeye yol yoktur.
Kullarımın efdali ve sevgili olanları onlardır ki;
Evladı,anası babası olup ta kalbi onlardan fariğdir.
Eğer onlar ölseler, hiç hüzün duymaz,kederlenmez…
Kulum bu mertebeye erince indimde
‘’anasız-babasız,evlatsız’’
lem yekün küfüven ehad olur.

Kim ana baba evlat muhabbetinden fena bulmazsa
Vahdaniyet ve ferdaniyet lezzetini tadamaz.
Ya gavs,bana nazar etmek istiyorsan
Bir mahalde ,gayrımdan fairi kalbi ihtiyar et..

-Hangi amel indinde makbuldür,diye sordum
-Gayrımın kalmadığı
İçinde cennet ve cehennemin olmadığı
Yapanın içinde kaybolduğu ameldir,buyurdu

Hangi gülüş indinde makbuldür, dedim
-Ağlamayarak tövbe edenlerin gülüşü, dedi

Hangi tövbe makbuldür, dedim,
-Masumların tövbesi, dedi

Hangi ismet makbulündür, dedim
-Tövbe edenlerin ismeti, buyurdu.

Ve Gavs dedi ki;
-Rabbim telayı gördüm ve sordum
-Ya rabbi’ aşkın manası nedir?
-Ya gavs, aşık ol bana
Aşık benim,aşk benim
Kalbini gayrımdan çevir
Fariğ kıl
Sonra aşktan da fena bul.
Çünkü aşk;
Aşıkla maşuk arasında hicaptır.


Gavs dedi ki;
-Rabbimi gördüm ve miracın sırrından sordum
O, buyurdu ki;
Miraç benden gayrı her şeyden uruçtur.
Miracın kemali de nazarının gayriye kaymaması
Emir ve kazama isyan etmemesidir.

Miracı olmayanın namazı yoktur
İndimde
O kulum namazdan mahrumdur…

Hacı Ali Bayram/Alanya / 008
( Öğütler- Abdullkadir Geylani Hz başlıklı yazı HaciAli Bayram tarafından 29.09.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu