Mevsimlerden hazan günlerden ihanet
İçimde ha koptu ha kopacak kıyamet.
Bir ateş akıyor damarlarımda kan niyetine
Ruhum lime lime parçalanmak üzere
Bir araya getiremediğim sevgi
Kum taneleri arasında birer zerre.
Dökülen ümitlerim
Harman yerinde hasat beklemede
Kirpiğim de hayallerin sallanıyor düştü düşecek
İçimdeki ihanetin ateşi yuvarlandıkça
Çoğalıp büyüyor sıçrıyor her yere
Bakışlarımdan kıvılcım saçıyor
Uzak dur gözlerimden
Uzak dur!
İçimde sönmeyecek cehennem ateşinden
İnancım yok oldu, sevgi şimdi sürgünlerde
Dilim ketum
Zamanı hızla geri sarıyorum
Dünyamın etrafına dikenli tel çekiyorum
Kapı eşiğime baş koysan da nafile
Af edemem ki
Lanet okuyorum senli günlere
Tüm günahlarının vebali olsun üzerine
El içinde, el alemsin
Bu gezegen dar gelecek ikimize.
Yıllarca nasıl inandım!
Bundan sonra bana artık yabancısın
Mevsim hazan ve günlerden ihanet!
Diyar diyar arasan da,
Dilek tutup
Kurumuş ağaç dallarına çaput bağlasan da
Ellerini Yaradana açıp dilesen de beni
Yorma kendini!
Tek zerre mi bulamayacaksın
Çöllerde aşkını arayan mecnun olmayacağım
Farkında olamadan yıllarımı heba etmişim
Hak etmedikleri mi yaşamışım
Ne kadar sağırmış yürek
Sana değmezmiş meğer
İnandığım doğruları yok saymıştım sevgi uğruna
Büyük oyuncusun helal olsun sana
Şimdi güle güle diyorum alkışlarımla
Her şafak söktüğünde yudum yudum
Sensizliğimi içeceğim sabaha
Ve sabaha ağlamayacak gözlerim.
Güneşe banacağım içimin yangınlarını
Dönüp gelsen de mevsim yine hazan kalacak
Sağanaklar gizlenecek bulut arkasına
Yeniden yakalanmayacağım sağanaklarına.
İhanetini nasıl söküp atacağım?
Yaftası yüreğime yapıştı bir kere
Silinip zaman aşımına uğramayacak
Olduğu yerde sabit suçlar,
Yoruldum artık benden bu kadar…
Şiir Gamze Yağmur&Yorum Mehmet Fikret ÜNALAN