Yorgun,argın yürürken; birden o gülen yüzü ile karşımdaydı; can,kadim dostum,arkadaşım… Mutad hal hatır sormalara müteakip; bir sünnet merasimine icabet için acelesi olduğunu söyleyince :” - Gitti desene çeyrek altın “ dedim.

Doğru idi tesbitim.. Haftada 5-10 davete koştuğunu ve tabi bir o kadar da çeyrekleri sarf ettiğini espri ile belirtince; dayanamadım kulağına “- ya bir törende bana mı yapsak ne ? “ deyiverdim. Sonrası mı ? Demez olaydım..

“ – Bak arkadaşım o sünnet işi aldatmaca olur.Yutmazlar. Foyamız meydana çıkar. Ama istersen bir düğün merasimi 
yapalım sana “ demez mi .!!!!
“- Ya sen ne yapıyorsun..İmkansız senin dediğin iş.. Sen beni öldürtecekmisin..Şakası bile korkunç “ diye cevap verince ; o meşhur fıkralarını hep anında ve yerli yerine oturtan üstat anında patlattı fıkrasını ayak üstü :

“—Kadın telaşla eczaneye girer ve eczacıya yaklaşarak kulağına arsenik istediğini söyler. Eczacı ne yapacaksınız yasak
veremem der. Kocasını zehirleyeceğini söyleyince,eczası daha çok sinirlenerek asla olmaz yanıtını verir. BU sefer bayan 
Çantasını açar ve bir fotoğrafı gösterir. Eczacı :( Hanımefendi reçeteniz olduğunu neden söylemediniz ki.. Hay hay hemen veriyorum ) … Fotoğraf ta kadının kocası ve eczacının eşi vardır çünkü…” )

İkimiz de kahkahalara boğulmuştuk.. Şunun yaptığına bak ya .. Ya ben böyle bir foto montajda bile eşimin gazabına 
uğrarım kesinlikle.. Ee nasıl olacak bizim nikah töreni safsatamız ? Yok arkadaş ben 20-30 çeyrek,bir o kadar bilezik için 
riski göze alamam . Alabilen varsa buyursun..Söz ;çeyrekle değil koca lira ile geleceğim törenine..Hele de bu sevgili dostum,arkadaşım olursa valla beşibiryerde takarım.Söz !!!!

Arkadaşımdan ayrıldıktan sonra ta yıllar öncesine gidiverdim birden, kendi kendime konuşarak ve gülerek.. Ağabeyim ve en küçük amcama sünnet töreni hazırlığı vardı hummalı hazırlıklar içinde.. Fakirlik diz boyu,tören yeri evimizin avlusu.. Elbise,gömlekler alınmıştı onlara.. Ne kadar güzeldiler..Avlunun bir köşesine çekilmiş ; sünnet olacak o bana göre kocaman ağabeyim ve amcamla etrafta olup bitenleri izliyordum ki; babam elimden tutup eve götürdü beni..

Apar topar o güzel beyaz gömlekten giydirdiler ..Uzuncaydı boyu .. Babam “ Hadi oğlum bak sende amcan ve ağabeyin gibi erkek olacaksın “ dedi.. Dedim ya fakirlik diz boyu ..Hazır tören varken son anda beni de katmışlar işte merasime.. Sünnet ne bilmiyorum ki.. O kadar sevinmiştim ki yeni gömlekle ortalıkta dolaşmakta olduğuma..

En son aldılar beni odaya.. Ağabeyim ve amcam yatıyorlardı yatakta gülerek.. Kucağına aldı babam ,kirvemdi..

Bir amca yanıma geldi..Kocaman siyah çantasıyla.. Adı sünnetçi Mahmut Efendi.. İlk yalan ve aldatmayı o kocaman Adamda yaşadım.. Önüme eğildi ve “ Yukarıya bak yavrum..Bak kuş uçuyor..Bak civciv çıkıyor “ dedi..Baktım ne kuş vardı ne civciv.. Ama olan olmuştu artık bende erkektim.. Ağlama ve bağırma seslerim davul zurna gürültüsünde güme 
Gitti tabi ki.. Onlar şapkalarını yanlarına ters olarak koymuşlardı.. Bir şeyler koyuyorlardı gelen giden o şapkalara.. Unutamadığım tek şey yaşlı bir akrabamızın acıdan yumruk halindeki elimi zorla açarak avucuma bir şey bıraktığı idi..
O bırakılanın delikli bir para olduğunu sonradan anladım avucumu açınca.. Onu da dedem aldı ya elimden … Kısacası 

Benim sünnetim ekstradan oldu..Benim için ayrı bir masraf yapılmamıştı..Ama hala düşünürüm o beyaz uzun gömlek 
Nerden temin edilmişti birden.. Ve benim masraflara katkım da olmuştu..O delikli para ne kadar ise o kadar !!!!

Evet.. Şimdiler de her şey farklı işte.. Geldi mevsimi.. Şimdiki çocuklar yutarlar mı bilmem ama; artık “ kuş uçtu ,civciv çıktı” mevsimi.. Öte yandan düğünler var,düğün alayları,halaylar var; mutluluklar var.. Dostlar var,yakınlar var
Arkadaşlar var.. Örfümüz ,ananemiz,bağlılıklarımız ,mecburiyetlerimiz !!! Davete icabet var.. Gereğini yapmak görev..

Durumunuz ne olursa olsun,katkı var, paylaşmak var.. “ İyi gün geçmez “ derler ama;boşverin siz onu,hadi bakalım 

Alalım altınları,bilezikleri,takıları.. Şimdi vaktidir.. 
( İşte Bir Kuş Uçtu Mevsimi Daha başlıklı yazı KENAN KOÇ tarafından 5.10.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.