Hiç yabancı gelmiyor, bu tarz eda, bu giyim
Bizim ilden kimlere akrabasın Melâhat
Sanki kırk yıldan beri seni tanır gibiyim
Ruhuma öylesine aşinasın Melâhat
Tevatür ya, güya sen, birini sevmişsin de
Kavuşamadığın için düşmüşsün müzmin derde
Kalbindeki efkârı dağıtmaya amade
Ne civanmert gençler var, dinsin yasın Melâhat
Her hüsranın ardından düşünme kara kara
Bağla umutlarını aydınlık yarınlara
Bir zalimin elinden aldığın mel’un yara
Niçin mahşere kadar hep kanasın Melâhat
Bilirim şu alemin düşmeye gör diline
Bir acıyan bulunmaz gözlerinin seline
Kimsenin eli bile değmemiştir eline
And içme inanırım, bîgünâhsın Melâhat
Özgür semalar özler benim de gönül kuşum
Baht üstüne kurulu bütün hayâlim düşüm
Bu yaşımda ben bile sevdana mı düşmüşüm
Valla yok öyle bir şey, ne fenasın Melâhat
( Melahat başlıklı yazı Zekai Budak tarafından 6.10.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. ) Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.