Dağıldım ey hayat halim perişan
Neden hep yokluktur payıma düşen
Kalbime mıh gibi saplanan nişan
Adını anmakta diller süveyda
Sonsuzluk ölümdür yanımda yoksan
Dört yana ördüğün surları yıksan
Hani zemzem olsan içime aksan
Kurudu aşkından göller süveyda
Hata sende değil tüm hata benim
Hep eksik kalıştır sana nedenim
Bir
görsen halimi solmakta tenim
Sarmayınca bilmez kollar süveyda
Bulutlar yağmuru gözyaşın sanır
Toprak rücu eder arştan utanır
Aşk od ’una düşen uzaktan tanır
Tutunca ayrılmaz eller süveyda
Kalbimde açmayan bir gonca gülsün
Yıllarca sustuğum aşk adlı dilsin
Madem âşık ölmez aşk bizi bilsin
Aşınsın uğrunda yollar süveyda
Yıldızlar ağlıyor sen susuyorsun
Susunca evrene kan kusuyorsun
Bir hayalin kaldı bak asıyorsun
Sallandırır dalda yeller süveyda
Aşk denen kuyunun içine düştüm
Dedim bahtiyarım aşkla buluştum
Sığmadın Âdem’in bağrından taştım
Çiçeğe donandı dallar süveyda
Şimdi sensiz acı ballar süveyda
Adem Efiloğlu