Çook eskilerden bir yaşam hikayesi benimki,
Doğmamıştık henüz belki.
Babam Kara Bekir ile anam zekiyenin hikayesi.
Anlatmıştı bir zaman bu hikayeyi babam.
Bin dokuz yüz kırkların hikayesi...
Öyle ya yirmi sekiz doğumlu ihtiyar.
İlk evladı büyük abim Mehmet,
Kırk dört doğumlu 
Varın hesap edin siz gayrısını...

Kız ararmış anası Fatmalı,
Ne etmeli ne yapmalı...
Oğlunun da varmış bir yavuklusu.
Yani babamın.
Olmamış bir türlü,
Sevdikleri halde birbirlerini...
Kader mi desek adına 
Ya da kafaların geriliği mi...
Kız sevmiş,oğlan sevmiş 
Vermemiş kızın babası...
Bahane dul kadın oğluymuş babam.
Babası küçük yaştayken göçüp gitmiş
Tanımaz anasından gayrısını...

Kaçırmak istemiş kızı,
Planlar kurulmuş,silahlanmış.
Olmamış, olmamış...
Anlatırken hissettim aşkının derinliğini...
Anamın öfkesi almıştı o güzelliğini,derinliğini...
``Peh`` dedi bir ara,babama öfkeyle bakıp...
-Ne diyon sen herif,
-Benim gibisini buldun da bunuyon gayrı...
- O kim ki ,dökemez benim elime su...
Anam kızmıştı belli,
Nasıl kızmasın ki zavallı...
Tam oniki evlat vermişte.
Hala gözü dışarda sanıyordu ihtiyarın.
Oysa benim ısrarıma dayanamamıştı,
Dedi evlat arkası yarın...

İple çektim de yarını,
Anlattırmak için bu aşk içinde yaşadıklarını...
Anlattı bir bir...
Şimdi toparlayabilirsem onu anlatırım zahir....

Öyle ya yağız delikanlı henüz terlememiş bıyıkları,
Evde var üçbeş kocakarı...
Teyze,hala, nine... ev sanki darulacuze...
Yaşlılar yurdu ya da.
Hiçbir anne verir mi böyle birine kızını...
Vermediler oğul vermediler 
Derken babamın gözleri buğulu...

Son kez buluştum D....`la 
Kaçar mısın benle diye...
``Olur dedi``
Ve ben de dedim Aveli`ye...
Aveli akrabadan,akran ...
Anamdan habersiz çıktım yola...
Evleri de yakın karakola.
Aveli gözcü 
hatta eli silahlı,
Bas desem basar,kes desem keser...
Öldürelim soyunu sopunu kaldıralım kızı der...
Adam cellat,insan azmanı...
Dedim, olmazsa bu iş, belki gelir zamanı.

Meğer o gün de
Misafir olmuş bizimkilere karakolun kumandanı.
Eve girdim, girmez olaydım!
Babası şüphelenmiş de çağırmış kumandanı...
Aha geldi dedi kumandana...
Elimde silah nasıl kaçtım,
Kaçmadım sanki kanatlandım uçtum.
Biz içeri düştük vesselam...
Öylece bu işte oldu tamam.

Ben içerdeyken vermiş babası bir göçmene.
Düğün yapmışlar ,haber vermez bana 
Teyze, hala ,nine...
olur ya delilik yaparım,
Karakolu basarım diye...
İş işten geçmişti...
Nazlı kuşum elimden uçmuştu.

Yapmadığım kalmadı babasına,hatta sülalesine...
Evli ikende az girmedim nazlımın koynuna!
Derken ,sesi kısıldı babamın...
Anladım ki 
Ayak seslerini takip eder anamın...
Bir çay daha doldur hele evlat, içelim!
Bak ,bizi dinliyor anan...
Sana herbir şeyi anlatırım birazdan bir tamam.
Anlattıkça hüzün basıyordu ihtiyarı,
Dedim hadi biraz dolaşalım gari.

Evin ardında uzun bir yol,
Hem tarla yolu hem de kasabanın...
Açıldık biraz.
Höyük dediğimiz mevkiye gelince...
Dedi bak oğul !
Aha şurda yakaladım 
Bir keresinde onun babasını...
İçinde yalnız yakalamışken atını ,arabasını...
Bağladım işte şu incir ağacına...
Döktüm benzini üstüne başına,saçına.
Yakacağım diri diri 
O kafiri...

Olmadı,olmadı...yapamadım,
Kötü yola sapamadım...
Nede olsa atası.
Ateşleyip yakamadım...
İnsanız ya, insanlıktan çıkamadım...
 
 

Sonra çıkardı bir sigara,
Öfkesini dökerken yıllara...
Duman duman çekti içine hasretini...
Dedi,oğul işte böyle
Gelelim ananla tanıştığımız güne...
Anan kozanlı bilirsin.... 
Boşver be baba anamı,
Sen şu hikayenin tamamı ne oldu anlat hele...
Ya sonra görüştünüz mü onunla...
Hem de aynı köydesiniz,
Durabildin mi diğer yanınla...
Ne ettin ,ne eyledin çıkınca mapustan...
Biraz daha bahis edelim o husustan...
Derin bir nefes çekti cigaradan...
Akşam olmak üzreydi,
Epeyde vakit geçmişti aradan...
Sonra korkar gibi bir ses tonuyla anlatırken..
Dedi, hemencecik bitsin mi istiyorsun
Daha vakit erken...
Cigarası duman duman ölümü solurken.
Kalktı da babam yerinden...
Dedi evlat gel anlatmayım gayrısın,
Yaralanır kimileri...
Fazlada salma rüyalarımı geri...
Orda ahhh neler var neler,
Anlatırsam vallahi yaptıklarıma eller güler....
Olsun dedim ihtiyara...
Söz sansür koyarım aralara....
Hele sen şu geçmişi birazcık arala....
Sigara da bitmişti o ara...
Biraz ürkek,biraz sesi kısık hem...
Olur ya duyar sanıyor annem....
Anamdan mı korkarsın baba,
Dedi belamısın lan başıma...
töbe töbe...
Güldük,gülüştük uzun uzun...
Dedi d..... çocukları kardeşiniz sizin...
Şok olma sırası bendeydi şimdi...
Vakit de hayli geç olmuştu,ezan okunur ikindi....
Ne iştahım kaldı,ne de yazma isteğim...
Yok yere kardeş sahibi olduk nideyim.
Baba dedim ,istersen ben duymadım gideyim...
Dedi, sen değil miydin ivcikleyen gerçeği,
Ben de gençtim kokladım benim olan çiçeği...
Bunda kusur mu var,günah mı...
Haram mı mübah mı,
Valla ben bilirim ki günahı vebali babasının...
Birazcık da bizi ayıran anasının....
Ben sevdamı yaşadım oğul,sevdama vurgun...
Hayat kancıklığın yaptı ben ona kırgın....
İhtiyar derken böyle yine dalmıştı derinlere...
Döndü şöyle bana baktı da bir kere.
Dedi istersen kalk gidelim eve,akşam olmakta.
Bak bir senle ben kaldık sokakta...
Hem anan merak eder dellenir şimdi.
Bak akşam oldu karanlık içime sindi...
Nerden çıktı bu yazma merakı hem.
Bilir misin benimki sade kadere sitem.
İnsan bir kere gelirmiş dünyaya 
Bin kere ölmek niye.
Bitirme istersen daha neler katarım ben bu öyküye.
Ananı,alışım ve babası Ali çavuş...
Aman dikkat et duyarsan anandan yana bir davuş....
Dellenmesin yine bilirsin ananı...
Hele aşk,sevgi olunca konu.
Yetmişine tırmanır ama kıskanır beni hala,
Zaman zaman benzetmez mi kendini gonca güle...
Ulan neyimiz kaldı ah ile vahtan gayrı...
Onun da yok bize hayrı....
Geldik gideriz,sıramızı savdık biz....
Deme baba böyle, daha yaşın ne ki ...
Hele şu d.... meselesini iyice bir söyle...
Gardaş mardaş dedin de ürktüm birden...
Hısımlık oldu mu onlarla sahiden...
Şunu bilirim,şunu söylerim ki oğul;
Sakın olaki kız alıp kız vermeyin o zevahirden...
Bulaşığı vardır muhakkak bir yerden...
Gülüyordu ilk kez ihtiyar, sinsi sinsi...
Şimdi,yani dedim öyle mi...
Zorladımsa da ihtiyarı söylemiyor...
Olmuştur canım bir yerlerden karışıklık diyor...
Neyse istersen o faslı geçelim,
Hadi eve gidip birer çay içelim...
Kalktık yavaş yavaş,
Dedi oğul, bunları anan duyarsa çıkar savaş...
Aman ha duymasın anan kıskançtır...
Bilirsin işte yaşadığımız öylesine bir aşktır....
Kafamda binbir soru oluştu da soramadım babama...
Üşüdüm bu bahar mevsimi de sarıldım abama...
Biz sanırdık on bir gardaş nüfusumuz...
Çocuklar,torunlarla artıyordu da gün be gün...
Yeni gardaş ve bacılar da çıkıvermez mi
İkinci ana D.....dan...
Babam ikinci hayatını anlatıvermişti de 
Sanki o yılları yaşarcasına....
Kelimeler döküldü ağzından pişman olsa da koşarcasına...
Anlattı da anlattı, aşk içinde coşarcasına....
Eve de yaklaşmıştık 
Anlaşılan,anamdan hala çekiniyor ihtiyar belli ...
Dedi ah şu kamışlar ,nice aşklar yaşamışlar...
Dili olsa da söylese ,
Kızarmıştı yüzüm...
O kamışlar ki uğrak yeriydi bizim de sevgimizin.
İhtiyar bana bakıp gülmez mi bir de...
Tam da ceylanla uyuyakaldığımız yerde...
Dedim konu ben değilim,dur hele...
Sen neler yaşadın bu kamışta o mevzuya gir hele...
Hani baharda püskül çeker ya kamışın dişisi,
Yaprakları geniş geniş olur açar ya...
O zaman girersen içine görmez kimse...
Eğer sevdiğin de yanında var ise...
Daha ne istersin ki a oğul.
YAPRAKLAR DÖŞEK OLUR KAMIŞLAR YASTIK,
HEM DE püsküller kuş tüyü .
Babasına yakalandık bir akşam üstü... 
Aha şurda,derken kamışa öfkesini kustu.
Neden saklamadınız der gibiydi...
Aksırırken sanki maziye söver gibiydi...

Bir başka kinlenmişti ihtiyar 
Sanki o günleri yaşar gibi...
Kamışa mıydı kini öfkesi 
Biraz da kendine
Yaptıklarına şaşar gibiydi...
Yok canım dedi, çocukluk tevbe tevbe...
Ulan oğlum nerden geldik
Bak yine dellendim...
Üzme be baba kendini
Aynı illeti ben de yaşadım dedim.
He yahu! 
Senin de vardı bir ceylanın 
Ne oldu,neylediniz...
Neyse biz yaşadık ölümü bekleriz...
Sen daha gençsin yaşa güzellikleri...
Sakın bakıpta hüzünlenme geri....
Her aşkın bin türlü alı var,
Arı zehirli amma...
Vazgeçillmez balı var....
Aşk aşk ne güzelliktir o ,
Yaşadım ben....
Yasak da olsa,mutlu oluyor her durumda seven....
İhtiyarın ozanlığı tutmuştu,
Söyledikçe söyledi...
Sen, sakın evlat aşkından vazgeçme dedi...
Gelmiştik eve, bu ara.
Sustu onca hikayeden sonra fukara...
Yarına inşallah devamı,
Daha bitmedi ki hikayenin tamamı.
Yarını iple çektim,
Girmez uyku gözüme,
Eee ne de olsa şoo meseleyi kavuşturacaktık çözüme...
Hani, canım vardı ya bir kardeş meselesi...
Nerden çıkmıştı,bilmiyorum neyin nesi.
İhtiyar sabahın beş buçuğunda ayakta,
Namazını eda etmiş hem...
Ben biraz geç kalkınca geldi sitem...`
Okuyup bir memur olmakta varmış`derken...
Meğer konuşacak adam ararmış...
Anamla atıştılar önce,
Gülümsedi beni görünce...
Hadi kahvaltını yapta çıkalım tarlaya,
Gideriz hem şorlaya şorlaya...
İki zeytin bir parça peyniri katık yaptım 
Tandır arasına,
yeter dedim bir dahaki çay molasına...
Çıktık ağır aksak yola,
Hava da soğuk hem de ayaz...
Baktım ihtiyarın benzi bembeyaz...
N`oldu ki acep diye sormak geçti içimden...
O konuştu,hayırdır demeden ben...
Akşam uyuyamadım be evlat;dün konuştuklarımız var ya...
Sen sadece aşkı,güzelliklerini al gerisi fasarya...
Hani zaplayacaktın,sansür mansür diyordun...
Yine öyle yap dün olmadı,bilmiyordun... 
Neden,niçin ,ne oldu ki...
İhtiyar üzülmüştü belli ki..
Dedi oğlum,yetmişinden sonra hayallere saldın beni.
O uykulardan uyanamadım da kendime geldim yeni...
Gel vazgeç bu hikayeden sen iyisi mi...
İncinir insanlar duyarsa,
Yıllar sonra has gülüm bana gönül koyarsa...
Vallahi yaşamam ölürüm.
Sen de az hınzır değilsin 
Bunları tastamam yazarsın bilirim...
İyisi mi unut hepisini,
Sana hikayelerin anlatayım yenisini...
Dedim, korktun mu baba,
Cigarasını yakarken baktı bir ara...
Korku değil korku,şanımıza yakışmaz.
Aşk bu evlat çürür de beden gibi kokuşmaz...
Bir hukukumuz var ezelden 
Yaşandı,yaşanır gönülden...
Yoruldum dedi de çekildi duldaya,
Bakarken gözleri buğulanmıştı köye...
Baktığı nokta onun evi,
Gözlerinden akıyor damla damla sevi...
Bir süre sessiz kaldık öylesine...
İhtiyar sarılmıştı sigarasına.
Ben toparlamak istedim dağılan parçaları.
Anam gelmişti azıkla 
Tutuştu paçaları...
Alelacele sildi de yüzündeki hüznü,
Anamla tanıştıklarına getirdi sözünü...
Aha bu var ya bu!
Geldi tee Kozandan buldu beni.
Anam;`dedi gubur gusasıca nedeyim seni`
Anan aramış bulmuş beni...
Babam da verdi adam sanıp seni...
Ne isteyenlerim vardı da varmadım ,
On iki çocuk verdim de birgün gün görmedim...
Anladım yine kızışıyor ortam,
Dedim zamanı tam...
Ana bir de hikayeyi senden duysam...
``Dedi, oğul bu adam var ya bu adam.
Gösterdiği,düşmanı gibi ama babam.
Saçımı süpürge eyledim de yaranamadım.
Bazı şeyleri sonradan duydum da inanamadım.
Meğer sevdalıymış bir yosmaya...
Anam sanki fırsatını buldu başladı
O yılların öfkesini kusmaya...
Guburcuklar gusasıca, boyu yıkılasıca... 
D..... denen o gadının koynunda her gün...
Sabaha karşı eve gelir yorgun.
Nerdesin deyince, 
Çiftteyim der de inanmazdım.
Bir şeylerden huylanırda olacağını sanmazdım.
Meğer benden arda kalan zamanda onun koynundaymış,
Bir gün yakaladım bunları aha şahit şu kamış...
Anam kamışa öfkeli,babam kızgın.
Eh bre baba karaymış dedim senin de yazgın...
Güldü ihtiyar bu ara...
Offf dedi ağzında sigara...
Anan da yazardı evlat eskiden sen gibi...
Ama onunkiler acıtır diken gibi...
Eee ana gerisi!
Gerisini anlat hele.
Senden daha cömert bu konuda babam bile...
Ne anlattı bu sana bilmem ama...
Meğer bununla evliliğimiz hırsızlığınaymış yama... 
Peki dedim, sadece bu adam mı suçlu...
Dedi hırsızlık ogul bu iki uçlu...
O yelloz da kuyruk sallar her daim...
Gelir gider hatun ,ne bileyim kim...
Bir kaç kez huylandım ,sordum da anası Fatmalı...
Dedi bu da eski dostlardan ,bizim oralı...
Hanım gelir sabahtan,gitmez geri...
Gelir gelmez de sorar baban Kara Bekiri...
Bir iki huylandım yine bir gün,
Dedim hanım niye sorarsan herifimi 
Her gün.
Güldü yosma,dedi kıskanmayasın sakın ha...
Aramızda bir şey var sanmayasın.
Aralarında bir şey değil meğer çok şey varmış da 
Uyumuşum ben.
Babam bir köşede dinliyordu sigarasını içerken.
Kıs kıs gülüyordu hem...
Peki ana sevmedin mi hiç babamı...
Dedi hoop dur bakalım, ne sanıyon sen ananı...
Biz de genç kız idik elbet...
Önümüze serildi de nice servet.
Elimizin tersiyle ittik hep...
Getirdi bizi de Kozandan buraya bir sebep...
İşte dedim o sebebi söyle hele,
Kızgın bildim,tanıdım seni hep böyle...
Yok dedi kızgınlığım,kanmışlığıma...
Baban gibi bir yalancıya inanışlığıma...
Sevdim hem de çook,
Ama bunu söylemenin faydası yook...
Derken gözler dolu dolu,ağlayacak dokunsam...
hikayemiz aşk,acı hasret 
Biraz da öfke kokuyordu bu akşam....
...

Yeter artık 
Sofrayı serin ,dedi babam.
Anamı o halde bırakmak istemedim de ,
Gitti mutfağa...
Kızgındı belli ki, bakıyordu sağa sola...
Zıkkım yiyesice kursağı da boş duramaz.
Bunların oğlum sülalesi beynamaz.
Babam da kızmıştı o ara,
Çıkardı yaktı yine bir cigara...
Dedim onca yıl nasıl bir arada kaldınız.
Düşünmedin mi ayrılmayı.
Yok muydu koruyacak biri, emmi dayı...
Olmaz mı oğul hepsi var amma uzak,
Gidilmez gelinmez, gitsen ne olacak.
Suçlu sen olursun aslı bilinmez....
Bir de hep dedim,bu gün yarın durulur belki...
Ne de olsa yaşadıkları benden evvelki...
Unutur zahir bir gün diye bekledim...
Haa bu ara unuttum söylemeyi...
Bir akşam üstü, o yellozu kötekledim.
Sofrayı kurmuştu söylenirken bir ara .
Şimdi anamın maceralarına gelmişti sıra...
Bir kış günü SABAHIN ALACASI 
Kapı çaldı erkenden.
Yine o aşufte giyinmiş takınmış bir de...
Dedim, hayırdır 
Ne ararsın, senin evin yok mu ,nerde...
Güldü,yüzüme bakıp ne farkeder canım ...
Sen yokken de ben vardım Zekiye hanım...
Demez mi...
Nasıl akşetmişim tokadı .
Duyuldu köyün öbür yanından feryadı...
Derken, babama da bakıyordu kızgın hem...
Biraz öfke biraz da sitem vardı sözünde.
Eee,sonrası dedim de söze babam daldı...
Nolacak oğlum ,yanına yediği dayak kar kaldı... 
Öyle oldu öyle..
Ben onu dövdüm diye rezil oldu baban köye.
Biz de nasibimizi aldık doya doya...
Velime hamileydim o sıra.
Bir dayak yedim ki bu azgından 
Her tarafım yara.
Doktora gittik tembihli hemi...
Doktor muayene ederken beni,
Ayrılmadı yanımdan olur ya 
Şikayet ederim diye...
Doktor da anladı,kızdı buna bu kadar dövülür mü diye...
Gönül kırgınlığı geçmiyor uzun süre,
Ölümü düşündüm çoğu kere.
Olmadı kıyamadım canıma...
Hele çocuklarım giriyordu kanıma...
Aylarca sokmadım yanıma da 
Bir gün yalvardı yakardı,
Tevbeler etti de sokuldu 
İşte o gün bu gün kinliyim
Kusarım kinimi her fırsatta...
Baksana meymenet var mı şu suratta...
Şimdi bıraksam gider o uyuza,
Hem karının kocası da öldü ya...
Bereket uğrayamaz oldu buralara...
Uğrasa ne olur sanki ana,
Yaş yetmiş iş bitmiş, ihtiyarda.
Susar mı babam bu lafı duyarda.
Oğlum anandan yana oldun görürüm.
Doğru ölüm andacımda hakka yürürüm.
Ama d..... sevdim ,ben aşkı bilirim.
Anan da has kadındı,iyiydi ama...
O ,belki de gönlümdeki aşka yama...
Tutmuyor oğul tutmuyor aşk yamayı...
Hani yakmış ya aşkı için gavurun biri Romayı...
Vallahi de billahi de yakardım onun için tüm köyü,
Adamıyla beraber.
Bilirsin insan bir kez dünyaya gelir 
Bir kez sever...
İşte öyle bir şeydi benimki.
Anan kurnaz sanıyor kendini ama 
d.... bir başka tilki...
Kocasını uyuttu onca yıl,
Girdi namussuz koynuma bunu bil...
Ben de melek değildim elbet,
İşim gücüm sevgi muhabbet...
Anam da ayrılmıştı yanımızdan o sıra...
Babam konuştu göğsünü gere gere...
Oğul dedi, anandan dinledin bir başka cepheden...
Yıllar yılı yaşadım aşk içinde hasreti neden...
Nedenini de bilirim elbet,
Biraz aptallık biraz cehalet...
Atası dedim yutkundum hep...
Atasına soyuna nalet...
Ayırdılar işte severken ölesiye...
Biz yaşadık aşkı işte böyle biteviye....
Gel oğul çıkalım senle biraz hava almaya,
Başımızdakini dağıtıp kovmaya...
Olmadı gezelim tarlada takımda...
Sen ne yaptın yaparsın o meseleyi hep aklımda....
Ceylan kime yar oldu,nasılsınız...
Aşkınız ulviydi,ölümsüzdü öyle bildim.
Siz ağlarken ben de üzüldüm...
Babası imansızla da çook konuştum 
Ayırma bu sevenleri diye...
İnançları yoktu ki o güzelim sevgiye...
Sen de çook çektin oğul sen de...
Bilirim için kan ağlar yalandan gülsen de...
Evet dedim yutkundum,
Boğazıma düğümlendi bir şey...
Uzaklarda kalmıştı bizim köy.
Kaçar gibi yürüyorduk maziden ve yaşamdan...
Eser kalmamıştı babamla konuşurken neşemden.
Dedim baba olmadı,olamadı...
Bak acıtıyor yüreğimi şimdi onun adı...
Görüşürüz arada bir,koklaşırız hem.
Hanım da annemin rolünde bol bol sitem...
Ne yapmalı ne etmeli bilemez oldum ben...
O yetmiyormuş gibi bir başkası daha var başımda...
Onlarla yaşıyorum,onlar ekmeğimde aşımda...
Dün gözlerimi kapatınca ikisi de belirdi düşümde...
Hep düşlerde mi yaşasak ne dersin...
Sen de yaşamışsın bunu iyi bilirsin....
Dedi, kelin ilacı olsa çalardı başına,
Sen var git kendi işine...
Bil ve yaşa güzeli kaçma aşktan...
Bizimki dilimizde gayrı zevk alırız meşkten...
Dedim baba 
Bir de rahmetli ağabeyim mi aşık olmuştu
O ananın kızına...
Kız da aşıktı galiba abime...
Ne oldu da olmadı o iş...
Kızın adı da galiba Bediş...
Nasıl oldu,ne oldu da vermediler kızı...
Rahmetli de adını anarken vardı bir sızı...
Yoksa tanrı mı lanetledi bizi...
Hep sevdik sevildik olmadı bir türlü...
Aşklarımız mı biz mi özürlü...
Ben anlamadım bir türlü...
Önce sen yaşadın D....la fırtınalı bir aşkı,
Abim rahmetli yaşamasaydı keşki...
Benimkini hiç sorma hayatım gibi eşki...
Nedir bunun sırrı düşündün mü hiç,
Hep hüzün, keder nasip olmadı mutluluk sevinç.......
İhtiyar yorulmuştu hayatın bu densizliğinden 
Bir de yürüdüğümüz onca yoldan...
Oturalım dedi bir ağacın duldasında , 
Kopardı da yol kenarındaki gülden...
Bir sigara çıkarıp uzattı ilk kez bana...
Dedi efkar dağıtır yaksana...
Olur mu dedim sen atamsın,yakamam...
Biz artık Avrupalı olduk tastamam...
İzinlisin yak işte ...vesselam...
Aldım sigarayı yaktım hem onunkini 
Dönüp ben de...
Dedim rastlaştık ceylanla geçende...
O bana baktı uzun uzun ben ona...
SONRA...DEDİM SONRASINI sorma işte d...la sen hesabı,
Aldım götürdüm yaylaya,günahı sevabı...
Ayıranların... 


( Babamın Hikayesi Manzum Hikaye başlıklı yazı Lütuf VELİ tarafından 27.10.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu