Daha kaç sonbahar yaprağı düşecek toprağa
Hangi hazan yağmurunun sağanağında ağlayacağız
Üzerimize düşen damlalarla
Hangi yalnızlıklara ağıtlar yakıp
sığınacağız karanlığın koynuna
Ayrılığa dair nükteli bir şiiri dinlerken radyoda
Avuntulu soneler yazacağız belki de seninle?
Kimbilir hangi baharın seyrine dalıp
Geçmişin tozlu yollarında aflar çıkartacağız kefaretsiz
...
Yarılayıp geçtiğimiz hangi yaşantının kıyısında
Yeni sevdaları gözleyeceğiz umutsuz
Ah sevdalı!
Hangi serenatta buluşacak yeniden kalplarimiz?
Ve hangi yalancı baharın soğuk vedasına
Tanıklık edeceğiz seninle
Yollar uzayıp giderken ömrün üzerinden sonsuza
Sayfalar düşecek takvimin yaprağından
Birlikte ağlayacağız kaybettiğimiz yıllara
...
Sevdanın yalınayak kalan şarkısını dinleyip
Avunacağız belki de.
Yine şiirlere sarınacak bedenlerimiz
Yüreğimize kapattığımız sancılı sızılarla
Vedalara alışacağız çaresiz
Herkesin alıştığı usulde...
Ahlar geçecek dudaklarımızdan
Kavuşamayan umutlar düğümlenecek boğazımıza
Ve sen geleceksin ay ışığında ışımaya
Ben savrulacağım yıldızlara
Başımda alevden taçlar
Sırtımda senli kanatlar
Dalacağım rüyalara
Yine seninle...
Maide Özgüç