Mizan terazisinde gönül sevdam tartılmaz
Öyle bir ferman yaz ki mahşerde kaldır beni
Baykuşların avazı bakır oldu yırtılmaz
Çile sarma bu cana zamansız çaldır beni
Gönül gözüyle baktım her kul Leyla görünür
Yunus gibi ayyuk-a baksam mevla görünür
Döner dolaşır her aşk sende ceyla görünür
Sardı yüreğim âhu efgani güldür beni
Sen surlarla çevrilmiş hareminde kıştasın
Sen kefenler içinde söyle hangi yaştasın
Sabır diye bastığım gönlümdeki taştasın
Düştüğüm her çamurdan lütfeyle kaldır beni
HARUNİ'NİN sürdüğü dünyada sefa değil
Debrenir dudaklarım söylenen vefa değil
Çektiğimi bir bilsen seninki cefa değil
Bakınca gözlerine ummana daldır beni
Tellal mı oldun söyle bir fagfur pazarımda
Sen gönül kabesinde otursan nazarımda
Kuru otlar bitecek gömdüğün mezarımda
Vur mezar taşıma da bir daha öldür beni
HARUN YILDIRIM
Ayyuk-a(göğün en yüksek yeri)
Ceyla (affedilmiş bağışlanmış)
Fagfur (ölümüne çalışmak)