YUTKUNDUM



Resmine bakıyordum, bir ağlamak tuttu ki;
O an deliye döndüm öyle mutluluktu ki…
Ve sonrası bir hüsran, bir acı sükûttu ki…
Çatır çatır dişimi sıktım sıktım, tutkundum;
Ağlayamadım amma, için için yutkundum.


Rüzgârla uçuşurdu aşk dolu kanatlarım,
Şaha kalkar coşardı boz yeleli atlarım.
Ama şimdi kırıldı, tükendi umutlarım;
Aşk bitti, dikeniyle dalında soldu güller.
Bir Mecnun daha öldü, Leylâsız kaldı çöller.


Kalbindeki sarayda özel bir köşküm olsun;
Her gün girer çıkarım, parola “aşkım” olsun.
Gamzelerin sükûnet, gözlerin coşkum olsun.
Kul, günahı sevdanın rahmetiyle aşarmış;
Benim gibi sevenler aşkı böyle yaşarmış.


Yokluğun kuytuları mezar gölgesi gibi;
Yüreğim savaşçının ölüm bölgesi gibi.
Sanki yazdığım şiir ihbar belgesi gibi.
“Ne güzelmiş sevmek” der, böyle söylenir insan;
Yaşarken ölmeyi aşktan öğrenir insan.



Senin bir gülüşüne Bağdat’ı var etmiştim;
Dağı taşı arkadaş, toprağı yar etmiştim.
Hasretini baş tacı, hüznünü kâr etmiştim.
Yalansa geç karşıma yüzüme söyle işte;
Sen gibi kitapsızın ciğeri böyle işte.


Haruni aşkımızı bir kaç şiirle andı;
Gün döndü, güneş yandı; sabah nefreti bandı.
Artık gözümün şefkat çeşmeleri kapandı.
Al can kuşumu öldür, kuytu bir yere bırak.
Sana bu son şiirim: İster oku, ister yak.



Harun Yıldırım

( Yutkundum başlıklı yazı Harun Yıldırım tarafından 11/29/2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu