Kirlenmiş düşler seriyorum rüzgârın yelesine
Hüznümün ruletinde kutsanmış karanfiller
Uzakta harcanmış masalların hazin sesi
Arzular dökülüyor dilimin yaralarından
Sensizliğin sevişmeleriyle çakılıyor tabutlar
Bedenimin yanık sularında küflenmiş saatler
Hazin duruşmaların arka odalarında sana kıyılıyorum
O yorgun ayrılıkların sarı sularında ölümsüzlüğüm
Buğulu düşlerin karanlık raylarında hüzünlü yüzün
Kekeme başkaldırıların kentlerinde rehin belleğim
Özlem kanlı bir kandilce avuçlarımda titriyor
Dudağımdaki türkülerde serseri infialler
Tükenen takatimin maraz çığlığıyla hep sona itiliyorum
Küle sardım aşkı, şaşkın dudağımdaki gül öpüşüsün
Çek artık sevdalı yüreğimdeki amansız tırnaklarını
Kanlı dizlerimden efsane nehirlerin geçmekte
Narından kördüğüm olmuş yüreğim erimekte
Çıkar at ruhundaki zehirleri çığlık koylarında
Aşkın perdesini çekerek gel odama, seni bekliyorum
Esmer bir duvarda sulu sepken çocukluğum
Yazgımın tülbendinde noktasız devrilişler
Gövdemin kepenklerinde firari şarapneller
Yıldız aşırıyorum senin için ben göklerden
Aşkın eskimiş postunu seriyorum gönlüme
Sarhoş ağaçlarda unutulmuş kemancılar
Çoğalt yüreğimdeki kutsal sevilerini, sana yeniliyorum
Selahattin YETGİN