…üçüncüsünü yapabiliyorsun hayret!
asla kınamıyorum
düğmelerini iliklerken kotumun
gözüm cama takıldı sadece
yağmur/yağmur
biliyorum ki
kumaş halleri vardır gitmelerin /eflatun
hayır/öğrenmek istemiyorum hiçbirini
ellerimi tekrar tut diye b-akmadım içine
sığar mıyım diye b-aktım
kaç/ma...
sana kaç perşembe söylemeye çalışıyorum da
dil ucumdan geri kaçıyor/dillenmemiş bütün harfler
sana /siyah..
biliyorum/artık çok geç
ki yüreğime hep düşüyor
aklımı çeliyor/cam bardaktan, çay kaşığına
bıçak sırtı keskinler
bana sığınacak bir köşe bul/alım olmaz mı?
anlatmak istiyorum sana/kaç Perşembe
siyahın katran karası/siyah ruj izi kesikler
avuç içlerimde portakal kokusu ve ellerim
boşluğunda ceplerimin ki
buradayım/geldim işte…
seni koklamaktan geliyorum
bağışla/dönme sırtını
geç kaldığımı biliyorum tüm sevişmelere
önce içime almalıyım/sonra karşıma seni ki
aklım almıyor çünkü
kaç gün/kaç ay ve geceyse
o kadar…
yağmur/yağmur evet
hala yağıyor
bu yüzden sırılsıklam oluyorum
bu yüzden ıslağım/terli ve alıngan soluğum
ve ben ki sevgili;
sağ salim döneceğini biliyorum gittiğin yerden
bir sonbahardan mesela
başka bir yaza
şaşırmadan daha fazla
günleri sayar mıyım bilmiyorum inan ama
rakamları sevmiyorum
rakamları dedim elini çek dudaklarından
derin izler taşıyorsun orada
bir uzvunun kırılması kadar acıtıyor biliyorum
bir yaz(g)ı
saçının telinden/ayak parmak uçlarına kadar değişiyor
kolay mı?
sözleri unut
bunu unutma yetmez mi?
kim bilir belki de
kördü bu düğüm demeliyim herkese
bir utancı derinlerinden kurtaracak
zıkkımın zehiriydi sobeleten beni
yetmez mi?
sana ben……….
dedim de kırıldı sesim bir nota aralığında ki
bir şeyler yapmayı dilemiştim sana
izlemeyi birkaç şeyi seninle
hiç dönmemeyi gitmediğimiz yerlerden
biraz balkon/birkaç basamak merdiven
ve b-akışını görecektim arkanı dönüp
ne kadar sürecekti önemi yok
şu an yapmak istediğim en belirgin yüz/iz bu
hatırlıyorum seni yetmez mi?
yaşamak deme bana
ömür derim sana…
bende biliyorum yastık altlarına saklamayı hayallerimi
üç öğün kaldırmayı göğün boşluğuna başımı
fısıldarken kulağıma bir masal kahramanı
kalmadı bir kule/kurdele
çözülecek bilmece
bir uzaklık ve
uyanması gereken
uzaklardan öpülecek bir yüz
çünkü bende/ne kadar olduğunu bilmiyorsun
ısırma alt dudağını kıyamam
ve sen ki sevgili;
mayıs
mayıs gibisin
yüreğimde bir tek sen
hep ay/nı gibisin..