balıklar uyur gemiler geçer
suyun altında karanlık ölünecek gibi değil
boğuk bir çırpınış sorusu cevabını bulur
sonu olmayan boşluk kaçılacak gibi değil
kendini dağıtmadan sakla kayalara
aya vurulduğum gürültülerden çekilsin o koca şehir
insanları ile yalnızlaşan senin çıplak ayakların
al aklımı başına çal deniz
tanrım ürperiyorum
sabah düşlerimi çatlatan sızı
ıslak kaldırımlarda yürümeyi biliyor
neden acemi bir sevginin sızısıyım
göz yaşları kimin için yaratılmış
acılar neden beyaz yorgunluklara benziyor
okunacak olursa yüreğim
dudaklarım bulutlara değdi diye yalanlar söylemeyeceğim
bırak vurulsun geceyi oyalarken gözlerim
sonsuz dipleri berrak
geri çekilsin sular
saçlarımı yele verdim bağışla
bağırmak suskun bir ölüm değil artık
bak korkmuyorum bile
mavi ellerin sokuldukça kalbime.