Sükût-u hayâlime sebep ne diye sorma! Zehir ol, yine süzül, yüreğime ak,
yeter. Hiç acıma halime; artık dilimi yorma! Madem sitem söze zül; gözlerime bak, yeter.
Mutluluk veriyorsa feryâd figân edişim
Mum gibi eriyişim, yok oluşum, gidişim
Diyorsan ki, "ben buyum; gönlüne
zahmet işim" Uğra her gün geceme, kâbus gibi çök, yeter.
Değil mi ki, seven ben, ardından koşan
benim Değil mi ki, uğrunda engeller aşan
benim Madem ki hiç sevmedin; sana sırnaşan
benim Deyip, "aşkın bedeli", yüreğimi yak, yeter.
Mehtapları ağlattın çalıp ayı gecemden Zerre eser kalmadı bal dudaklı ecemden
Dumanlar yükseliyor ah çektikçe hecemden Şu perişan kalbime yüklediğin yük
yeter!
Ruhuma fırtınasın yaz ayında sert esen
Bahtıma eşkiyâsın her gün yolunu
kesen Varsın biterse bitsin, aşk denen bu mîzansen Git artık buralardan, hayatımdan çık,
yeter.
Süzülsün yanağımdan, akan sele aldırma
Düşsem de kalkarım ben; sakın tutup
kaldırma! Az geldi ise cefan, işte hançer! Al,
durma! Son darbeyi de sen vur; mezarıma yık,
yeter! Git artık buralardan! Hayatımdan çık!
Yeter!
( Y E T E R ! başlıklı yazı Mecit Aktürk tarafından 12/1/2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. ) Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.