Gözlerimle ittifak eden duvarda perde; Usul usul sallanıp anılarımı dökme Aralanmış zamanı bırakıp aynı yerde; Soğumuş iklimlerden acılarımı sökme Sus pus olmuş çığlığım içime tuz basıyor İşiten kulaklarım çığlığımı asıyor Her Aralık ayında düşlerim baba arar Katmerlenmiş hasreti onun kokusu sarar
Saymayı da bıraktım giden yıllar içinde Sanki daha dün gibi; güne not düşen zabıt Bir tabur evladının gözyaşı düşmüş sinde Bağırları taş basmış gizli yakarken ağıt Asra dayalı beden Kadir gecesi gitti Sırt çevirdi dünyaya dostu seçesi gitti Akraban sağlı sollu, dualar ağız dolu Taşındı Aziz Hasan, yok oldu Mevlütoğlu
Ah, benim hoca babam! Kuran dersim sendendi Billur gibiydi sesin ama biraz sabırsız Sendin koca kitaplık, okumaksa bendendi Olamadım sen gibi, çıktım biraz hayırsız Hiç hesaba katmadım, kısa sürer bu devran Tembeldim mola verdim yolda yürürken kervan Yüz tuttu kurumaya damarımdaki ilik Belki de bu yüzdendir yüzümdeki ekşilik
Bu ne gam, hazin bilmem, bu ne garip hal böyle Gönlümün ortasına yüzü koyun serilmiş Bekleme efkârında demlenmiş muhal böyle Öksüzlük fezlekesi benliğime verilmiş Sözcükler kifayetsiz, yazgı asıl muamma Değil mi ki ölümün soğuk yüzüdür humma Rabıta üzerinden sürekli yoklamada Kırk derece ateşle üşüyorum yamada
Ardından yavaş yavaş silinse de tüm izler Telkin veren sözlerin hep aklımda kalacak Ya, saklanmış mektuplar; nasıl sevgini gizler Benden sonra onları torunların alacak Fâni derdim ne çoktur, senden hiç saklayamam İsraf edip onları bir türlü aklayamam Bazen rüyalarıma heybetinle çık da gel Neza’n seni özledi taş duvarı yık da gel
İhya eylesin seni edindiğin hasenat Rahman'a giden yolda olasın nebi ile İmanınla göresin Ömr-ü bekâ'da rahat -Ve, zamanlar sonrası Hak bizi koysun bile- Kuşandığım sabrıma; tutunup sallanırım Şah damarımdan yakın Rabbime yollanırım Sebat ve dua ile boşluklar dolar yekûn Teselliyi bilirim onda bulurum sükûn.
“Innâ lillahi ve innâ ileyhi raciûn”
Nezahat YILDIZ KAYA
Ölüm yıldönümünde babamın anısına... ---- İnsanın adı ne zaman anılmazsa, o zaman ölmüş demektir.
( Asra Dayalı Beden başlıklı yazı Nezahat KAYA tarafından 2.12.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. ) Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.