o akşam kahvelerde
incesazlar eşliğinde
Neşet'den türküler çağrılır
"seher vakti çaldım yarin kapısın
baktım yarin kapıları sürmeli
hoş bulmadım otağının yapısın
çıkageldi bir gözleri sürmeli
aslanım eller eller, kokuyor güller güller
ne bilsin eller eller, perişan hallerim"
söylenir
"çekilmez gurbetin cefası bülbül, bülbüüül heyy!"
dinlenir
"-Bağa gel bostana gel
dile gel destana gel
eğer anan salmazsa
yalandan hastalan gel."
hüzünlenilir
"-şu garip halimden bilen işvelim nazlım
göynüm hep seni arıyor neredesin sen
tatlı dillim, güler yüzlüm, ey ceylan gözlüm
göynüm hep seni arıyor neredesin sen
sinemde gizli yarayı kimse bilmiyor
hiş bir tabib bu yaraya melhem olmuyor
boynu bükük bir garibim yüzüm gülmüyor
göynüm hep seni arıyor neredesin sen."
derken darbukacı ritmi artırır..
aynı kişilerce aynı oyunlar oynanır
"-hanı da benim
elli dirhem odunum odunum
Gonyalıdan iki oğlan doğurdum
yörü yaörü, Gonyalım yörü
yörü yavrım yörü fisdanını sürü"
"-hanı da benim
elli dirhem pırasam, pırasam
çıralar yaksam Gonyalımı arasam
yörü yaörü, Gonyalım yörü
yörü yavrım yörü fisdanını sürü"
neşelenilir.
sadıç yine birilerini güç-bela ortaya çıkarır
sallama türünden oyunlar oynanır
sağ ayakların burnu
sol ayakların topuğu
bir sol el yukarıda bir sağ el
bir öte tarafa git bir bu yana gel
"-hanı da benim elli dirhem susamım susamım
gözel oyna goca göbek hasanım, hasanım
yörü yaörü, Gonyalım yörü
yörü yavrım yörü fisdanını sürü"
iki kişi yan yana bir gelir, bir gider
Tıkır Halil fıyıkla[1] eşlik eder.
"çek deveci develeri yokuşa amman
yokuşa aman
gül memeler birbiriynen tokuşa aman aman
deveci daylar,
sevenmler oynar
sen kimin yarisin her yanın oynar
devem böyük atamadım urganı aman
üşüdükçe çek başına yorganı aman."
sonraları “kekliği düz ovada avlarlar
kanadını çam dalına bağlaralar
gak gak guburak,
gak gak guburak öt keklik
çık dağların baş ucuna get keklik”
oynarlarken iki kişi
kalça hareketleriyle devirir yek diğerini
seyirciler gülmekten kırılır geçerler
oyun bitse bile maytap geçerler..
içeri doluşunulur,
bağlamanın sesi duyulur
“Karaova
düğünü gece kuruldu·
varır varmaz güveyin adı soruldu
pehlivanlar meydana çıktı soyundu
o zaman Hacı Gümüş oğlu vuruldu
vurma murat yakışmaz senin şanına
adam eniştesinin kıyarmı canına”