KALİTELİ YAŞAMDA LİDERLİK YAKLAŞIMI

Kaliteli yaşamın liderlik yaklaşımı, geleneksel liderlik anlayışından çok farklıdır. Geleneksel yaklaşımda liderlik; bir ülkenin yöneticisi, bir ordunun komutanı veya uluslararası büyük bir şirketin CEO’su olarak anlaşılabilir. Halbuki kaliteli yaşamda liderliğin ilk başlangıç noktası, kişinin kendi kendinin lideri olması ile başlar. Yani, geleneksel ve çağdaş anlamda liderlik yaklaşımlarının fonksiyonlarını öncelikle kişi kendi üzerinde uygulamakla mükelleftir.

Sağlıklı ve kaliteli olma, dürüst olma, öğrenen-öğreten ve uygulayan olma, paylaşan olma, hedef ve amaçları belirleyerek yol gösteren olma, motive etme, sinerji ve enerji üretme, paylaşma, şeffaf olma, destek verme, stratejik kararlar verme vb. gibi liderlik fonksiyonlarını öncelikle kendi üzerinde uygulama zorunluluğu vardır. Daha doğrusu kişi, hiçbir kişi ve kurumu yönetmese dahi, kendisini yüksek kaliteli ve stratejik bir şekilde yönetebilmesi için, liderlik fonksiyonlarını öncelikle kendi üzerinde uygulaması gerekmektedir.

Bazı şanslı kişiler öyle veya böyle herhangi bir kurum veya kuruluşun liderliğini ele geçirebilirler. Kendilerine göre yönetsel işlevlerinde de başarılıdırlar. Ancak bunlara aynı zamanda lider diyebilmek çok zordur. Zira liderlik, geleneksel yöneticilikten çok farklı bir yaklaşımdır. “MAKAMDAN GÜÇ ALMAK HER KİŞİNİN İŞİ, MAKAMA GÜÇ VERMEK İSE ER KİŞİNİN İŞİDİR.”

Geleneksel yöneticiler, bir şekilde mahiyetlerini yönetebilirler. Zor kullanarak, azarlayarak, bağırarak, tehdit ederek, korkutarak, güç kullanarak, kaşlarını çatarak, sıkı denetim yaparak, maaşından kesintiye giderek, üstesinden gelemeyeceği işleri yükleyerek, problemleri gizleyerek veya kendilerine göre çözerek, mevcut işi doğru yaparak yönetim işlevini yerine getirebilirler.

İnsanlar yöneticilerinden korktukları için, işlerini kaybetmemek için, işyerinin düzenini bozmamak için, yöneticisine itaat edebilirler. Fakat bu itaat sevgiye, saygıya, güvene, muhabbete ve işbirliğine dayalı bir itaat değildir.

Lider kişinin yüksek kaliteli olmanın özelliklerini üzerinde sürekli taşıması gerekmektedir. Bu özellikler bayramlık elbise gibi belirli sürelerde, belirli görevler ve makamlar elde edildiğinde uygulanacak geçici misyonlar değildir. Lider ruhu ve özelliği taşıyan herkesin son nefesine kadar, hangi görev veya yaşam kesitinde olursa olsun, uygulaması gereken yüksek kaliteli özelliklerdir.

Hayatın her aşamasında sağlıklı ve yüksek kaliteli olmak, her hal ve şartta dürüst olmak, pozitif iletişim içerisinde bulunmak, her an olumlu beden dilini kullanmak, sevgi yüklü olmak, hoşgörülü ve affedici olmak, okuyan-öğrenen-öğreten-anlatan-dinleyen ve paylaşan olmak, onure ve takdir edici olmak, yaratıcı-arayıcı-sorgulayıcı ve araştırıcı olmak, beşeri ilişkileri yüksek kalitede tutmak, mahiyetindeki kişilerin güç ve yeteneklerinin ortaya çıkmasını sağlayacak atmosferi oluşturmak, işi doğru yapmakla birlikte, doğru işi yapmayı yönetebilmek ve gelecek nesillere anlamlı ve yüksek kaliteli miraslar bırakabilmeyi amaçlayan hedefler ortaya koyabilmek, çağdaş liderlik özelliklerindendir.

Geleneksel yöneticilikte, mahiyetindeki insanların disiplinlerinin gevşetilmesi ve fazla yüz verilmesi halinde çalışanların şımaracakları veya yöneticilerin tepelerine binecekleri konusunda bir peşin hüküm söz konusudur. Bu yaklaşımda yakından denetim, sert ve katı bir uygulama, ciddiyet, sevgiyi ulu orta sunmama, çalışanın yöneticiden habersiz insiyatif kullanmasına izin verilmemesi  gibi, birtakım katı uygulamalar söz konusudur.

Halbuki, çağdaş liderlik yaklaşımında, sevgi, saygı, hoşgörü, affetme, değer verme, çalışana güvenme, gevşek denetim, yumuşak ve insani yaklaşım, sevgiyi açıktan sunma, çalışanın konusuyla ilgili insiyatif kullanabilmesi gibi, çalışana değer veren ve gelişimini sağlayan uygulamalar söz konusudur.

Geleneksel yöneticilikte çalışanların yöneticiden habersiz insiyatif kullanarak daha etkin olması ve yeniliklere imza atması, işgüzarlık olarak ve yöneticiyi pas geçme olarak algılanırken; çağdaş liderlikte çalışanların bu tür uygulamaları takdirle ve övgüyle karşılanır.

Geleneksel yöneticiler, çalışanlarının kendi gayretleriyle daha ileri derecede buluşlara ve uygulamalara imza atmaları, yöneticileri tedirgin eder. Bu duruma müsaade ederse bir müddet sonra o çalışanın kendisini saymayacağını varsayar. Halbuki çağdaş liderler, bu tür etkin ve yaratıcı çalışanlarına özellikle fırsat verirler.

Geleneksel yöneticiler, mevcut pastayı en adil bir şekilde çalışanlara paylaştırmanın formülleri üzerinde dururken, liderler pastayı büyütmenin derdindedirler. Zira büyütülmeyen ve hep aynı kalan pasta, en çağdaş yöntemlerle dahi dağıtılsa, kişi başına düşen pay hep aynı kalacaktır. Halbuki mevcut pasta (karlılık) sürekli büyütülebildiği zaman, hangi yöntemle paylaştırırsak paylaştıralım, kişi başına düşen pay sürekli artacaktır.

Geleneksel yöneticilerde ağlamayan bebeğe meme verilmezken, liderler, bebeği ağlatmamanın yollarını arar bulurlar. Her türlü tedbire rağmen yine ağlayanlar olursa, onları susturup avutacak B,C,D,E planları hazırdır.

Geleneksel yöneticiler problem çözmeye odaklanırlarken, liderler problemlerin çıkmayacağı veya kolayca yönetilebileceği yüksek kaliteli çalışma ortamı hazırlarlar. Zira günümüzde yöneticilerin uğraştığı problemlerin çoğu, zamanında alınmayan tedbirlerin, gösterilen ihmalkarlıkların, biriktirilen işlerin, savsaklamaların, korkmaların, karışma- konuşma- duymaların sonucu ortaya çıkar.

Problemlerin çıkmasına sebebiyet vererek, göz yumarak, görmezden gelerek, erteleyerek, biriken sorunlar başarıyla çözülseler dahi, ikinci bir emek ve zaman zayiatı olacağı için, liderlik yaklaşımında bunlara yer yoktur.

Liderlikte kendi ellerimizle çıkardığımız problemleri başarı ile çözmek yerine, problem çıkarılmayacak bir çalışma ortamının oluşturulması için, yerinde ve zamanında her türlü önlemin alınmasını gerekli kılar. Bu anlamda her çok meşgul kişi, başarılı demek değildir. Bazıları özensizlik, dikkatsizlik ve beceriksizliklerinden dolayı, bozar-bozar bir daha yapar.

Bazı usta yöneticiler çok başarılı bir şekilde küsleri barıştırırlar.

Halbuki çağdaş liderlikte etkin geri bildirim (feedback) sisteminin liderce uygulanması ile, üretim sürecinde “SIFIR SORUN” uygulaması vardır. Buradaki problemlere ancak gelecekteki yeniliklerin bulunması, yeni ve çağdaş uygulamaların ortaya konulması, durmak bilmeyen esneklik ve dinamizme zamanında ortak olunması gibi stratejik uygulamalar damgasını vurur.

Geleneksel yöneticilikte hataların cezalandırılması, başarıların da ödüllendirilmesi uygulamaları geçerlidir. Çağdaş liderlikte ise, hatalar öğrenmenin ve ilerlemenin merdiven basamakları olarak algılanır. Bireysel başarıların ödüllendirilerek, acımasızca bir rekabet ortamının oluşturulması yerine, karşılıklı sevgi ve saygıya, yardımlaşmaya, destek vermeye, sinerji ve enerji üretmeye, takım ve ekip ruhunu geliştirmeye, yani bütünselleşmeye götüren bir yol izlenir.

Geleneksel yöneticilikte çalışanların üstlerini eleştirmeleri, hatalarını bulmaları, en büyük suçlardan sayılırken ve ceza unsuru olarak algılanırken; çağdaş liderlikte, eksiklerin bulunması, düzgün üsluplu eleştiriler, liderlerin gıdası olarak algılanır ve bunları sunanlara teşekkür edilir.

Geleneksel yöneticilikte yöneticilerin yaptığı hatalardan dolayı özür dilemeleri hemen hemen imkansız iken, çağdaş liderlikte, liderin astlarından yeri geldiğinde özür dilemesi bir erdemlilik göstergesidir.

Kaliteli yaşamda kişi kendisinin, ailesinin, mahallesinin, apartmanının, köyünün, şehrinin, ülkesinin bir lideriymiş gibi hareket etmelidir. Liderlik özelliklerinin uygulanması için illa ki, komutan veya devlet yöneticisi olma şartı yoktur. Haa onlar da elbet liderdir. Herkesin kendisini lider hissetmesi, haddini ve sorumluluklarını bilmek kaydıyla oldukça önemlidir.

Bilge kişi, erdemli ve diğergam olmanın yolları, çağdaş liderlik özelliklerini üzerimizde taşımaktan geçtiğini asla unutmamamız gerekmektedir.

Selam, sevgi ve dualarımla… Allah’a emanet olunuz…

21 Aralık Cumartesi. Saat. 18.30. Antalya

Yrd.Doç.Dr. Süleyman COŞKUNER

( Kaliteli Yaşamda Liderlik Yaklaşımı başlıklı yazı S. COŞKUNER tarafından 21.12.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu