yokuşu çıkarken yorulmadık
bakınca 
sevda ince düşüncelerimizin içine sinmiş
ağaçlarla bir kaç renk 
veya orada baş aşağı bir ırmak
beraber dokununca unuttuk
sahiden 
bize ne kadar benziyordu vadideki çiçekler

sorduk mu hiç 
bu mutluluk nedendir diye
biliyorsun yağmur öncesi kırlar baygındır
toprak uyanık gök hakimdir
birden bire başlar bu sevişmeler

yüreği sakin yarim
el üstünde olmana ne gerek var
seviliyorsan özleniyorsundur zaten
bir karınca kadar yetmez aklımız olan bitene
yum gözlerini sen
öpsün boşluğuna astığım sevinçler 
sana değmeden

baksana ne kadar insansız ve sessiz yağıyor 
başımızı okşayan kutsal su
yeşilin katlanamadığı bu sıcaklığa
dökülebilirsek saçlarımız uzayacakmış
bulutlara değer değmez 
belkide hemen

sustur ve yanaşsın denizin kokusu
kayaların arasına sığınmış bir köpük
küçük bir hava boşluğu olsa yeter
kımıldatmak için sıkışan gövdemizi

hatırlat bana 
ara sıra bakarak bu sonsuz yokuştan
hayır yok oluştan değil
ey duygularını sevdiğim
bir çocuk gibi içtenlikle bekliyorum
o masmavi ellerini.






( Yokuş başlıklı yazı molilaz tarafından 22.12.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu