Gül kokuyordu avuçları,kar sızısına inat,
Gözleri düştü gözlerime,yorgun, yıpranmış bitah,
Bir yol sinmişti ki üzerine,biraz ümit, biraz hasret, biraz tuhaf,
Biran unuttu sanki ,gögsünde şıkışıp kalan ne sevdaydı, ne de aşk.
Suskun geceler vardı şakaklarında,siyaha vurgun ay gibi,
hem gümüş hem alaca, hemde ak.
Dudaklarına götürdü sonra parmaklarımı,ellerimi avuçlarına alarak,
Bir şarkı fısıldadı usuldan,yüreğimi yüreğinden kopartarak.
Kaybolmuştuk boşluğunda zamanın,arıyorduk kaybolmuşluğumuzda,
Kimdi bize en yakın, kimdi bize en uzak.
Neden bizi kimse aramıyordu, oysa biz ne kadar geç kalmıştık,
Korkuyorduk, bir birimizden cesaret alarak.
İçimdeki mühebbet cümle, ya o an çıkmalıydı, yada çıkmalıydı artık.
Ölüme gibiydi, kayıtsız şartsız susuşum
.
Özlemin bittiği yerde başlıyordu ayrilık
Biliyordum artık.
Ümit SEYHAN