Yuvarlanıp mezara girmeme az kaldı

Yüzükoyun yatarım belki yada 

Sağa sola dönerim kim bilir  

Son saatler son demler musalla taşı

Göreve hazır gel artık diye inliyor

Hiç duymadığım sesler 



Doktor bey küçük bir ricam olacak

Bir iğne yap yetmedi mi bir tane daha

Acıma vefakarlıkla boğuşan kula

Sal zehir küpünü kurbanın olayım

Her damlası kendinden kıymetli

Acizdir vücut hacizciler kadar 

Vicdansız kendiliğinden istiyor kapı

Ardı döşenen oyunlar yok artık 

Çaresiz son saatler diyor son dakikalar

Ölmenin bedelini hep onun gibileri çeker

Verin kurtulayım verin acımayım




Bu hayattan bıkanlara

Son saatler diyorum son dakikalar

Son saatler diyorum son vakitler

Her gün acı çekenler gelin son saatleri

Birlikte yaşayalım bulanık pencere

Bulanık gün içi gülümsemeler 

Bulanık kapı eşiği sahtekar insanlar 

Birbirinden bulanık 



İbrahim KANDAMAR

07.01.2003

( Son Saatler başlıklı yazı Mavihüzün tarafından 8.10.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu