Bir sevgi kıvılcımı vardır sıçrar yüreklere .Gülümser gözler mutlulukla o anda sımsıkı birleşir eller.Gelecek onlar için ne güzeldir .Birbirlerinin hatalarını gönül örtüsüyle silerken sevginin deryasına yolculuk yaparlar usulca.
Sıra gelir yuva kurmak için büyüklerden izin almaya.İşte bundan sonra başlıyor olaylar zinciri...
Kim varsa anne ,baba, yenge, amca ,dayı,teyze en önde yaşlılar tabi dedeler anneanne,babaanne ,hala enişte kız istemeye gidilir .Çünkü birini çağırsan diğeri küser nedense .Kız tarafı da öyle.
Kimi konuşurken pot kırar ,kimi bilmiş bilmiş
" Bizden Kız almak öyle kolay değildir" der
,Erkek tarafı oğullarını . kız tarafı ise kızlarını överler .
Neyse sonunda söz kesilir ...
Söz yüzüklerini inanışa göre evliliği mutlu giden akraba bir konuşma yaparak takar.
Ardından inanır mısınız takı konusu konuşulur neler alınacak neler İsteriz diye..Birde...bir de çarşıya çıkılacak ..büyük seremoni .
Eyvaaahhh ! alışverişe kim varsa dahil ...bir mağazadan diğer mağazaya giriliyor.Boy boy yengeler ,teyzeler ,halalar .Yok gecelik ,ayakkabı ,parfüm. kıyafet,terlik .makyaj takımları ( kullanacağı ise meçhul ) tabi damat onca kişiyi bir de yemeğe götürecek mali durumu zorlansa bile sessizdir.
Ve bohça trafiği başlıyor kırmızı kurdele ile hazırlanan bohçalar... önce erkek tarafı getiriyor sülalede hatırı sayılır kim varsa ayrı ayrı veriliyor. Bitmedi bu kez kız tarafı iade i ziyarette bulunur. Veee nişan günü konuşulur.
Erkek tarafı derki
"Nişanı kız tarafı yapar salonda olsun bizim gelenimiz çok."
Zar zor bir yer tutulur. Ama kimse sormaz birbirine "Ödeme gücün var mı ?" diye
Hadiiii ... yeniden çarşıya çıkılır bu kez müstakbel geline nişanlık elbise ayakkabı çanta gene ıvır zıvır bohça hazırlanır.Kız tarafı da damada ....
Nihayet düğün için tekrar bir araya gelir kız ve erkek tarafı
" Biz düğünü salonda isteriz " derler.
" Balayına çıksınlar" derler.
Ama ...ama...iki gencin fikrini almak hiç kimsenin aklına gelmez nedense..Onlar gencecik dünyalarında yuva kurmak özlemiyle yanarken ortaya çıkan bu aşırı yükten yorgun düşerler.Hem manen hem bedenen.
Biz şunları şunları aldık ama kız tarafı bize ne getirdi ?
Bu kez yanıt gecikmez "Bizim kızımızın neyi eksik alacaksınız tabi ."
Düğüne gelecekler var bir de otobüs tutulsun "derler.
Gençler çaresizdir...gençler üzgündür:yanlızca sığınacakları masum sevgileri vardır.
Evin eşyalarını bile kendi zevklerine göre almak ne mümkün: her kafadan bir ses çıkar.
Sonra sonra kına gecesi ... (Aslında çok güzel bir geleneğimizdir : fakat onda da tepsilerle kuruyemişler, baklavalar gelmeli altın koyulmalı derler ya ;işte o tat, o güzellik yarım kalır yüzlerde )
Düğün günü damat kızın yakınlarını kuaföre götürür saçları yapılır hepsinin parasını öder adet öyleymiş...
Düğün ,nikah mersiminde bir de takı , resim çekme kuyruğu var .Dünürler her kare pozda yanlarındadır.
Ve gençler ...balayı derken evlerindeler. ( Genellikle ikisi de çalışıyordur ) Artık dinlenelim diye düşünürler.
Ne mümkün...
Bu sefer cümbür cemaat toplanıp hepsi yemeğe gelirler .Gençler yarın işe gidecekler belki de .Kim düşünür acaba ?
Yavaş yavaş evliliğin tadını yaşarlarken ...bu kez anne babaların bencillik duyguları üzer çoğu zaman onları ( herkes için geçerli değil ama genelleme olarak diyelim )
" Niye gelmiyorsunuz ? "
" Gelin bize gelince hiç elini işe sürmüyor .( İsteniyor ki her hizmeti o yapsın .)
Düşünüyorum da anneler babalar siz hiç genç olmadınız mı ? Hiç mi hatalarınız yok tu?
Sonra ..sonra iki genç evlat sevgisini tadacaktır öyle mutlulardır ki..
Yok gene büyükler karışma alanındadır. Bebeğe bu kez kim bakacak ?
"Cinsiyeti belli olunca da
" Erkek değil görüyor musun kız doğuracak" diyenler de var inanın.
İki genç bu kez de gönüllerince evlenemediği gibi çoçuğunun yetiştirilmesinde bir anne baba olarak söz sahibi olamadığını acı acı görürler.
"Oğlum her gün bize uğramalı ; görüyor musun elin kızı yollamıyor ."
"Evet yaa annesine bırakıyor çocuğu bize getirmiyor."
.
Ya kızın annesi boş durur mu ..
" Sen kimlere layiktin gittin bu adamı buldun.Annesi de cadalozun teki.( Ne olur bir dese:
Kızım kayınvalidene saygında kusur etme diye.)
Çalıştıklarını hiç düşünemezler nedense Hep onlara gelsin isterler iki tarafta
Sözler ...sözler ve iki gencin arası açılır uçurum misali.Sevgi kırıntıları da yüreklerinden dökülür yok olur.
Geriye asla geriye dönülmeyecek ayrılıktır finali ;meyvası minicik masum bir çocuk olsa bile.
.Ne olur büyükler gençleri rahat bırakın biraz;gördüğünüzü görmemezlikten ,duyduğunuzu duymamazlıktan gelin.Hoş görün, tatlı konuşun yıkıcı değil yapıcı olun.
Bırakın kendi hallerine ..merak etmeyin her zaman sizinle olurlar; çocuklarınız sizden kopmuş değiller. Lütfen dikkat..diyorum
SEVGİLERİMLE
NEŞE KIZILYAR