Ölüme Ağlayan Çocuklar...
Renkleri,dilleri,dinleri farklı olsa da insanların,
ölümün acısı her yürek’te aynı yangındır.
Vahşet yönüne rota kırmış beyaz pusulalar
Hediyelik ölüme sarılıp uyumuş kızıl benizli çocuklar
Zevklerin metalleri
Kanaatin oklarını kırmış
Tatanka’yı çadırında gölgesinden vurmuşlar
Kanatları yanmış kartalların
Son defa ateşin dansını seyretmiş Geronimo
Ağlamış
Ölmüş
Tanrı iş güzarları yalancı uykulara dalmış
Kara gözlü Hatice’nin süt bakracını ezmişler
Ağıt dolu mavzer sesleri ile irkilmiş ormanlar
Seccadesinden bez bebeğine sarılmış ayşe
Korkmuş çok korkmuş
Ali’yi sinesinden
Rüzgarın evinden vurmuşlar
Son defa dağların zirvelerine bakınıp Asena
Ağlamış
Ölmüş
Çöllerin yakamadığı musanın ayaklarını
Nar gibi fırınlarda ateşe atmış Adolf
Yanmış ayakları yakop’un
Yaşlanmış tanrıça ların yüzlerine çizilmiş sınırlar
Çatıları çökmüş gökyüzünün alev alev
Son defa gözlerinden yaş dökmüş duvarlara İshak
Ağlamış
Ölmüş
Bir avuç toprak sevdasına
İnsanlığa gözü dönmüş Benjaminin
Yusuf’a zindan olmuş güneş kıblesi
Tankların altında ezilmiş Ahmet’ler
Son defa kulağına hüzün fısıldamış ezanlar Sümeyye’nin
Ağlamış
Ölmüş
Ayrılık tohumları serpilmiş kır çiçeklerine
Ararat başlarında sarp kayalar bilenmiş
Delinmiş ayakkabıları barış güvercinlerinin
Hrant’ı ağrı’lı ayaklarından vurmuşlar
Son defa ellerinde sürgün çiçekleri koklamış, Leniya
Ağlamış
Ölmüş
Çok bilmiş vaazlar dişlerinde kürdanla sevişirken
Hasan’ı diri diri kor alev’lerde yakmışlar
Sulara cem’re savurarak
Bam telinden intihar etmiş türküler
Son defa güvercinlerin semahını seyretmiş hüseyin
Ağlamış
Ölmüş
Zulüm mahremine başbağlar olmuş ölüm
Secde’de alnından kurşunlamışlar Ömer’i
Anneler çeyiz sandıklarında saklamış gülücüklerini
Nasırlanmış eller masal sürmüş saçlarına
Son defa tesbih tanelerinde zikri avuçlamış Mehmet
Ağlamış
Ölmüş
Güneşin yüz görümlük diyeti ölüm olmuş şivana
Renklerini çalmışlar hürriyetin
Önce yeşilini sonra kırmızısını
Dilinden vurmuş ihtilal marşları Heval’in
Dere üstü tahta köprüler öpmüş ayaklarından
Son defa zılgıtlarla dilini öperek dudağından Asmin
Ağlamış
Ölmüş
Gökyüzünün uykusunu kaçırmış sabilerin çığlıkları
Tekme tokat doğuma itiraz etmiş
anne karnında ceninler
Tırnakları uzanmış isyanların
çıplaklığını yaka paça dağlara sürmüş masumiyet
Kutsalın evinde sevgileri ezmiş postal sesleri
Yalnızlaşmış bir karmaşa içinde merhamet susmuş
Ve anlamsız savaşların ortasında
Çocuklar ağlamış
Çocuklar ölmüş
İnsanlık diyorum
İNSANLIK ölmüş...
Muharrem Küçük
(
Ölüme Ağlayan Çocuklar... başlıklı yazı
kendinol tarafından
27.01.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.