Sen benim en güzel şiirimsin
Sözlerimin hükmüne eğilmedikçe
Yeniden bilenen umutlara tomurcuk
Ağzına bandırılan bir tebessüm
Ve sığdırılamayan
Bu yüzden cümlelere esir kalmasın duygular
Sen benim en güzel şiirimsin
Sen benim en güzel şiirimsin
Her gün biraz daha
Biraz daha çoğalıyorum sana
Üzeri vuslat kokan
Cümleler ısmarlayarak
Düşünsene eğer
Anlatamıyorsam sözcüklerle seni
Bilir mi kimsesiz isyanlar değerimi
Mısralar adandıkça benliğine
Sen benim en güzel şiirimsin
Sen benim en güzel şiirimsin
Şemsiyeni açtığında duyumsamalarıma
Algılarını açık bırak gözlerinin
Kaldırım taşlarına vurdukça yağmurlar
Yağmura bulanır gözleyişlerin
İncinirken ezilen damlalar ayaklarında
Pınarında birikip durur yarınlar
Geleceğini fısıldarken rüzgâra
Sen benim en güzel şiirimsin
Sen benim en güzel şiirimsin
Bu yüzden bütün ağaçlarda yeşili sevdim
Denizlerde ve gökyüzünde maviyi
Karanlıkta siyahı
Dişlerinde İnci gibi gülümserken beyazı
Dokunurken toprağa kahveyi
Sen benim en güzel şiirimsin
Sen benim en güzel şiirimsin
Sessizce cama vurdukça perdeler
Güneş rengini verdikçe camlara
Zaman sesinle böler uykumu
Yüreğinden geçen akşamlarda
Titrerken çiçekler solgunluğuyla
Titrerken kalbimden geçen buluşmalar
Sen benim en güzel şiirimsin
Ey aşk
Seni kendime seçtim
Sen benim en güzel şiirimsin
Âdem Efiloğlu
Sesiyle Şiire renk katan sevgili dostum Ufuk Çınar'a teşekkür e derim.