Tüm
alışkanlıkların şahanesiydi sanki
Ya
da tiryakiliğin en vaz geçilmeyeni
Ünlü
aşkların bile, bir tanesiydi sanki
Ne
Mecnun ne de Ferhat, çıkmadı benzeyeni
Önce
gölgesi düşen çirkin kötülüklerdi,
Aşkımızın
üstüne, amansız, dizi dizi
Haset
dolu bakışlar zalim hükmünü verdi
Ve
kurşuna dizdiler tüm hayallerimizi
Şimdi
umutlarımız bir dipsiz kuyudadır,
Yokluğun
diken gibi yüreğime batıyor
Artık
hayallerimiz çok derin uykudadır
Alışkın
olsam bile, bazen çok acıtıyor
Kaçıncı
yaş günüydü, sensizliğimin bilmem,
Seni
düşündüm, yine kirpiklerim ıslandı
Yanağımdan
süzülen inciler kimin bilmem
Gönlüm
sabır denilen bir çınara yaslandı
Yankılara
gizlenmiş hırçın çığlıklarımı,
Rüzgâr
uğultusuyla sana gönderiyorum
Bedestende
bırakıp son hıçkırıklarımı
Bu
beyhude telaşa artık son veriyorum
Çocuk
masallarında kaldı sevdalarımız
Mümkün
değil anlamak, bize yapılanları
Kaf
dağına saklanmış en mutena çağımız
Aşk
tarihi yazacak bir gün bu olanları
Bilemem
ki, nasıldır, nedir sendeki durum
Mesela
geceleyin rahat uyuyor musun?
Bütün
isyanlarımı sana gönderiyorum,
Sana
sesleniyorum, beni duyuyor musun?
Yazarın
Önceki Yazısı