Yine
yağmur var dışarıda
boynunu
bükmüş ,güneşi görmeyen içimde ki çiçek
yeşil
ağaçlar yok
nasıl
söylenir
hani,
ağrı
da yok
içimde
çözülmesi imkansız bir ibrişim yumağı gibi
gönlümün
küçük masasında öylece durur solmuş bir
karanfil
sinemde
bin ah çeken soluk bir karanfil
yorgunum,
uzun
yoldan gelmiş gibi
oturdum
gönlümün ahşap verandasına
ay
platin parıltısını kaybetmiş tabiş-geh te
ak
köpükler kararmış, görünmüyor deniz
kalbim,dayanmaz
bir ağrıyla boylu boyunca uzanır pansumanlar arasına
yaslandım
ağladığım yanıma,tir tir titriyor geniz
göz
yaşlarım pike yapıp dalıyor yağmur sularına
yarışıyor
gözlerim başımda dönen kara bulutla
hüzün
hazan la dost olmuş
kurumuş
gözlerimin çimeni
tutundum
sukûtun sağlam ipine
Hey!
gam,anlatmaya lehçem yetmiyor seni
karanlık
bakışlı bir gün bu gün
ucu
bucağı eni sonu yok
sessiz,karanlık,yalnız
oysa,
daha
akıllı daha basiretli idi günlerden dün
Hüzün
kovan kuşu da konmadı bu gün pencereye
senin için ekmek kırıntılarını koydum kenara
oysa
nerede
kaldın benim kızım
anlamadım,
anlamadım
neden
dinmez bu gönül sızım
lal
olup susasım var oysa
Çiğdem Çimen