şimdi kalbimizi yavaşça suya bırakalım...
ezan seslerini doldurayım kulağıma.
gömūlmeyi bekleyeyim.
...
I.
beklerken ayaklarımın baktığı yöne doğru yūrūyeyim
ellerim benden önce ölmūş olsun hiç sallanmasın
ne kadar çok yūrūdūm diye dūşūnūrken henūz treni gördūğūmū farkedeyim
gömūlmeye koşayım
kendimi kızılay meydanında bağıra bağıra ağlarken bulayım
geçen her otobūse bu sefer "...'den geçer mi" diyeyim
kimi "geçmez"desin sadece
kimi "beynini kim sıyırdı bu kadının" desin içinden
kimi iyi niyet şurubu içmiş olsun ve tarif etsin insanca
desin ki " sırtını gūneşe verip ağlayarak kuru,dur ıslan,yūrū ağla, ağla kuru"
"ya sonra" diyeyim
"sonra ayaklarına binip ...'e kadar uyu" desin şuruplu adam.
II.
ayaklarımın kanı bitince anlayım oraya gidilmeyeceğini
zaten kim gitmiş ki ben gideyim diye biraz hıçkırayım
etraf çok sessiz olsun
burası neresi olsun
tamam karşıyaka olsun
kendi mezarını kazan kız çocuğunun gūnahsızlığıyla içime bağırayım
"sakallarına toprak sūrūlmūş azizim"
III.
aziz kulaksız ve gözsūz olsun
hatta elleri de olmasın
ben kendim sırtıma tekmeyi vurayım
kırmızı suların dolduğu kuyuda kalp ūstū yūzmeyi deneyeyim
kalbimi dūşūrūnce eğilip almayım bu sefer
kalpsiz de yūzebileceğimi bedenime öğreteyim
yūze yūze kuyunun dibine geleyim
şiddetli toprak yağıyor olsun ūstūme
boşvereyim
dolu ölūp boş yaşayayım
umrumu hırpalayarak döveyim
ankara'ya nazır kuyumda keyifle kırmızı su'yumu içeyim
dönūp dolaşıp gelsin azizim
diyeyim ki Ö'na "henūz ölmedim..git"
sussun gözlerime bakamadan
kuyumun perdesini açamadan
ve sözūme söz dikerek sesimi vereyim tekrar
"kalbimi dūşūrdūm azizim"
IV.
telaşla anons ettirsin azizim
"sevgili merhumem yumruğu kadar kūçūk kalbini dūşūrdū. görenlerin ūzerinden atlamaları önemle rica olunur."
acıyla ve iştahla ona alkış tutayım
arabesk bluzumun dūğmelerini tek tek koparayım
"al"diyeyim
ilk dūğmeyi koparınca bir damla yaş sıçrasın yūzūmden yūzūne
"al.benden hatıra kalsın.özledikçe dūğūmlersin geçmişi" diyerek toprak bastırayım yumrukladığı göğsūme
cenazeler gelsin hiç durmadan
donuk ve hissiz ağlaşanları seyredelim
hava kararsın
hep gece olsun
"git artık azizim"diyeyim
içinden bir fatiha bir tūrkū ve bir şiir okuyor zannedeyim
sakallarından ve sırtından öpeyim
"aşkcakal azizim" olsun son sözūm
iltihaplı ateşler sarsın dört bir yanımızı
ilk kez görelim suyun ağladını
ben mūnker'e sarılıp ağlayayım
azizim de nekir'e
vazgeçmenin mayasına dokunalım içimizle
ve sessizce dudaklarımızı okuyalım
"aşkcakal"
...