Ey zifir saçlarına geceyi ören sevgili
Senli saatlerin kölesi yüreğime
faili meçhul özgürlükler işlendiğinden
Sen ğittiğinden beri
dudaklarımın kıyıları metruk soğuklarda üşüyor
Özlemin bıçak yarası gibi sızılarken içimde
her nefeste acı soluklanır can durağımda
Alev alev ateşler vurdukça can özüme
çay misali hasretini demliyorum
hayalini yudumluyorum bir ertesi sabaha
Cehennem sıcağı damlalar düşüyor cennet ülkesinden
gözyaşımla karmakarışık yanaklarımdan
Pusulası hasret olan gurbet bakışlarım
dili tutulmuş türküleri döker uzaklara
Köşe başlarına sıkışmış kelepçeli hülyalarım
feryad figan ele verir gözyaşımda sakladığım seni
Baştan ayağa felç
can çekişir umutlarım
düşman elinde umut serabına düşmüş
Kör,topal tutunuyor hayata ayaklarım
sensiz yarım
sensiz eksik
Dudaklarda yarım bırakılan izmaritler misali
çıkmaz sokaklara uzanıyor ellerim
Gökyüzü mavilerinden sandallar araklayıp
kürek sallıyorum boyumu aşan denizlere
Merhaba deyip
ayrılık dağına çarpmış batık aşklara
serçelerin gözyaşlarını katıştırıyorum tuz maviye
Ölümün merasimine hediye gönderirken gökyüzü
yıldızlar alıyor hayalinin bedeli gözlerimdeki feri
maviyi mezar
yeşili kefen biçiyorum son nefesime
Sen yoksun diye
sensiz nefes almasın bu can,
bu ten
bakışlarının değdigi her bir ufka
parçalanıp
atılsın bu beden
Yorum: Mehmet Fikret Ünalan
24.05.2013 Muharrem Küçük