SİMURG ATEŞİ SOMA’YI
DA TUTUŞTURDU…
10 şehirden 10 şairin katılımıyla
oluşturulan Simurg Ateşi proğramlarının üçüncüsü Manisa Soma’da 15-16 Mart
tarihlerinde Sn. Mehmet Metin BAŞ kardeşimin ev sahipliğinde olağanüstü
güzelliklerde gerçekleşti.
Birinci buluşma, ocak ayında
Antalya’da Sn. Şafaknur YALÇIN’ın ev sahipliğinde Kaleiçi Karatay Medresesinde,
ikinci buluşma ise, Şubat ayında Yozgat ilimizin tarihi Halil İNAL konağında,
Sn. Ahmet SARGIN ağabeyimizin ev sahipliğinde aynı güzelliklerle gerçekleştirilmişti.
Mehmet Metin BAŞ kardeşimizin
daveti üzerine İzmir’den, Antalya’dan, Ankara’dan, Kayseri’den, Yozgat’tan,
Samsun’dan, Tokat’tan, Nevşehir’den ve Manisa’nın yakın çevrelerinden gelen
davetli şair, yazar ve sanatçılar, cumartesi sabahı SEAŞ’ın misafirhanesinde
toplanmaya başladık. Eskiden tanıdıklarımızı yeniden görmenin ve kucaklaşmanın
mutluluğunun yanı sıra, ilk defa görüp tanıma şerefine ulaştığımız yeni
dostlarımızı kazanmanın keyfini yaşadık.
Simurg üyesi kardeşlerimizin
ağırlıkla rol alacağı proğram, saat 14.00’de Soma öğretmenevinin nezih
salonunda başladı. Simurg Ateşi proğramının yöneticisi ve Samsun temsilcisi Sn.
Süleyman ALTUNBAŞ’ın yönetiminde, ev sahibi sn. Mehmet Metin BAŞ’ı öne çıkararak,
bütün simurg üyesi şairlerimiz sırayla söz aldılar.
Öncelikle değerli kardeşimiz ev
sahibi Mehmet Metin BAŞ ile ilgili hatıralarını anlatarak, Metin BAŞ’ın
şiirlerinden birer tane örnek sundular. Aynı anda “Simurg Ateşi” ismini alan 10
şairimizin şiirlerinden oluşan kitaplar da Metin BAŞ’ın yönetiminde diğer
simurg üyeleri tarafından da okuyuculara imzalandı.
Simurg üyelerinin konuşmaları ve
şiir sunumlarından sonra, başta ünlü bestekar ve söz yazarı Yalçın BENLİCAN,
radyo proğramcısı ve şair Ömer KÖROĞLU olmak üzere misafir şair ve yazarlar
eserlerini sundular. Aralarda ise Ankara’dan gelen Halk müziği sanatçımız Hülya
YALÇINKAYA, Aydın’dan gelen halk müziği sanatçımız Selda AVCI ile şair ve
sanatçı Ali BİLECAN, çok güzel eserlerin sunumu ile katılımcılara unutulmaz
güzellikte anlar yaşattılar.
Aynı günün akşamında ise hep
birlikte yenilen yemekten sonra, Salihli’den gelen enfes bir müzik grubunun
öncülüğünde çok zevkli müzik ve şiir ziyafetleri ile hoşça vakitler geçirdik.
Eğlendik, oynadık, şiirler okuduk, türküler söyledik. Buluşmanın bu bölümünde
ilçemizin sayın kaymakamının da proğramın sonuna kadar yer alması bizler için
ayrı bir mutluluktu.
Programa katılan bütün şair,
yazar ve sanatçı dostlarımıza, ev sahibi Metin BAŞ’ın hazırlatmış olduğu
plaketler ve hediyeler sunuldu.
Başta Metin BAŞ kardeşimizin,
sevgili eşinin, huzurevi ve rehabilitasyon merkezi müdürü sayın Alim YAVUZ’un,
sevgili Yılmaz GÜL ve İlhan KORUCU
hocalarımızla öğretmenevi yönetici ve çalışanlarının misafirperverlikleri
görülmeye değerdi.
Pazar sabahı ise bizi yine
sürprizler bekliyordu. SEAŞ Genel Müdürümüz Sn. Nuri ŞERİFOĞLU, ekibimizi
kurumun enfes bir mekanında mükellef bir kahvaltı ve sohbet ile ağırladı. Genel
müdürümüzün naifliği ve misafirperverliği katılımcıları hayran bıraktı.
Daha sonra kurumun içerisini
gezerek bilgiler aldık. Özellikle Metin kardeşimizin görev yaptığı kazan
dairesindeki çay, müzik ve şiir ziyafeti, bu güne kadar hiçbir faniye nasip
olmayacak bir güzellikte idi. Bu arada Metin kardeşimizin çalışma arkadaşları
tarafından ne kadar çok sevildiğine ve değer gördüğüne bizzat şahit olduk.
Genel müdürümüzün tahsis ettiği
bir otobüs ile Soma’nın nadide güzellikte ve gizli kalmış bir bölgesi olan,
Darkale köyüne gittik. Temiz çevre ve güzel bir atmosfer eşliğinde soğuk suların serinliğinde çok mutlu
vakitler geçirdik.
Sonraki ziyaret yerimiz değerli
kardeşimiz Alim YAVUZ beyin müdürlüğünü yaptığı, huzurevi ve rehabilitasyon
merkezi idi. Şehre hakim ve çok güzel bir manzarayı kucaklayacak şekilde gayet
modern bir şekilde inşa edilmiş olan kurumun ev sahipleriyle buluşmamız,
oldukça anlamlı idi. Genellikle huzur evlerindeki yaşlıları üzgün ve yorgun
görmeye alışkın olmamıza rağmen, buradaki yaşlıların oldukça mutlu ve keyifli
olduklarını müşahede ettik. Öğle yemeğini kurumun çok güzel ve seyirlikli olan
terasında yedik. Yaşlılarımızla sohbetler ettik, güldük, eğlendik. Bizlere saz
ve türkü ziyafeti sundular.
Huzurevinden ayrılmamız hayli zor
oldu. Ağladık, hislendik, duygulandık, düşüncelere daldık, dersler aldık. Sayın
müdürümüzden bilgiler aldık. Müdürümüzün dünyalar tatlısı iki cici kızının
özgüvenlerini, terbiyelerini, güzelliklerini ve yeteneklerini gözlerimizle
gördük. Müdürümüzün orada kendi kitabı olan “Ardıç Türküsü” nden okuduğu, kendi
mesleki tecrübelerinden topladığı ve yetiştirme yurtlarında kalan çocukları
anlattığı “
“Bir tek ben seslendiğimde koşan
Sinesinde sadece
Benim kokumu saklayan
Elinde başka birisinin biberonu
olmayan
Kalbindeki şefkati kadar sahici
yorgunluklarını
Vardiya vardiya dolaştırmayan
Önlüksüz formasız
Kokusu hep aynı kalan
Öyle üç beş tane değil,
Tek bir annem olsun
Sadece benim olsun”
Diye biten şiirini dinleyenlerin
hepsinin gözleri yaşardı.
Öğleden sonra ise, Akhisar
Bi-kahve’de İlhan KORUCU, sevgili eşi, Alev YÜKSEL başta olmak üzere birçok
yeni tanışacağımız dostumuzun ev sahipliği yaptığı farklı bir müzik, şiir,
sohbet ve muhabbet meclisi bizi bekliyordu.
Özellikle mekan sahibi
kardeşimizin bizlere ikram ettiği üzeri badem kırıntıları ile süslenmiş
“cilveli kahve”nin tadını ve güzelliğini unutmamız mümkün değil.
Bi-kahve’de akşam 18.00’e kadar
süren şiir, müzik, tanışma, sohbet ve muhabbetten sonra ayrılık vakti geldi.
Yeni dostlarımız ve
arkadaşlarımızla genişlettiğimiz portföyümüzün verdiği güvençle, yaşadığımız
iki günlük muazzam neşe, eğlence ve mutluluğun yanında ayrılmanın verdiği
hüzünle, en yakın bir zamanda tekrar buluşmak dileği ile vedalaştık.
Hayatımıza altın harflerle
yazılan bu güzellikleri bizlere yaşatan başta sevgili kardeşim Mehmet Metin BAŞ
ve sevgili eşleri olmak üzere katılan, katkı veren, paylaşan ve destek sunan
herkese sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.
Tabi en büyük teşekkürümüz,
SİMURG ATEŞİ’nin mimarı Samsun’dan değerli adaşım Sn. Süleyman ALTUNBAŞ ile,
diğer üyelerimiz, Antalya’dan Sn. Şafaknur YALÇIN’a, Ankara’dan Gülay Özcan
ALTINSOY’a, İzmir’den Birgül Sevil TEKİNAY’a, Nevşehir’den Sn. Ayşe
PASLANMAZ’a, Kayseri’den Sn. Ali ÖZKANLI’ya, Yozgat’tan, Sn. Ahmet SARGIN’a,
Tokat’tan Sn. Hasan AKAR’a, Gaziantep’ten Sn. Zikeriya EFİLOĞU’na ve tekrardan
can kardeşim Manisa’dan Mehmet Metin BAŞ’a sonsuz şükranlarımı arz ediyorum…
Selam, sevgi ve dualarımla… Allah’a emanet olunuz…
19 Mart 2014. Çarşamba Saat:
08.00. ANTALYA
Yrd.Doç.Dr. Süleyman COŞKUNER