Maltızla harlanan mutlulukların

En koyu demi boşalırdı bardaklara

Ardından karışırdık eski günlere

Dudakta tebessüm

Ruhta coşku

Otakta an

Koştururdu ardımızdan zaman

İç sesimiz dışa çarpardı

Sözler susar

Yalnızlık gülüşlerimizin yosunlarına çarpardı.

 

Rüzgâr ittikçe bizi kapalı kapılar ardına

Üşürdü sırtımızdaki hançer

Dilimizde nakaratlı bir isyan

Ve şiir lal olurdu aniden.

 

Suskuyu gökyüzünden emerdik

Gönlümüzün yamalı huzmelerinden geçirip aşkı

Harcardık gönlümüzdeki bütün umutları

Ökçesiz yarınları düşünmeyerek

Öykülü bir geçmişti konuştuğumuz

Günler hoyratça sızardı avuçlarımızdan

Atıp denizlere yaman endişelerimizi

Öpüşürdük yağmur altında.

 

O uğultulu nefesimizdi başımızı döndüren

Zamanın iç sesi baharı karşılardı o anlarda

Hayallerimizi rüzgârın yelesine sarar

Övünçler saplardık yapayalnız bağrımıza

Kendi ışığımızı arardık en asil tutkularla

Kucaklardık isyanlı bir şehri sonra

Karışırdık ‘yaşasın aşk’ sloganlarına.

 

Selahattin YETGİN

( Üşürdü Sırtımızdaki Hançer başlıklı yazı S. Yetgin tarafından 20.03.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu