bugün nereye saklandın
işin yoksa ara bul
bir ses seda yok kimseden
sana mı geldi yoksa İstanbul
az mı gezdik önceden
hemen sol yanımdaydı
bir baktım yok
ne komşu görmüş ne sokak
sanki yanı başımdaydı
biraz ürkek biraz korkak
sakin bir edası vardı
sen son dileğim azıcık dur
işin yoksa ara dur
siyah saçları örtü olup
serilirdi sanki Yeditepe'ye
bazen bir rüzgâr olur
yalnız ağaçlara eserdi
gün akşam olunca denize
yakamozlar nasıl inerdi
bazen kızardı Kız Kulesi'ne
Boğaz'ından bensiz geçmezdi
ona estiği belki doğrudur
işte öyle karışası gelirdi
sen son kadeh azıcık dur
bu akşam nereye vardın
belki özledi yine gidenleri
duayı severdi avuçları
kaç kişiye bir Fatiha serdi
topladı eski eşi dostu
Emirgan'a çoktan uçtu o şiirde
sanki kaçtı özlemimden
bir Allah der durur
duyan eden var mı derinden
sen son dizelerim azıcık dur
işin yoksa bakın sağa sola
bilirim eyvallahı olmaz
ne Kanlıca ne Aşiyan'a
konuşurken martılar susardı
eğilirdi hep köprüler
yağmura bayılırdı
utangaçtır ela gözleri
şimdi ismini nasıl heceler
susmalıydı sitem sözleri
kalem kâğıda ne konuşur
bir dinlesenize çayım
sen son kahvem azıcık dur
olmazsa Üsküdar’a bir sorayım
bir ses olsa içimde kabul
sana mı geldi yoksa İstanbul
Dr. Süreyya Önder