Küflenmiş bir geçmişin, gizemidir gördüğüm
Ya da sakladığındır, öz kendinden kendini
Zıtlıklar aleminde, saf fikirler; kördüğüm
Kaçmanın gereği yok, taşırarak bendini
 
 
Neden kaçar ki insan, sevildiği şehirden
Gökkube yıkılırda, hüzün kaplar içini
Mazisi akar gider, yosun tutmuş nehirden
Kıyısında o cami,  minberinde has çini
 
 
Kımıldamaz yüreği, çalan ney'in sesinden
Sağa sola sallanır, kafa kırk bir yerinden
Gerçeklerinden gafil, vazgeçmez neşesinden
Motifleri yurdumun, sarsmalı çok derinden
 
 
Köpürsün duyguları, titresin uzun uzun
İklimi yerindeyse,varsa biraz mizacı
Hayat gerçeğe şamil, ikizi ruhumuzun
Gayrı ellerde sefil, sonu başından acı
 
 
El alemin elinde, tarumar olur zaman
Tutar gibi görünür, nasırlı ellerinden
Aslına tekme atar, içi dışından yaman
Nice küfürler akar, riyakar dillerinden
 
 
Çıkar giyindiğin o, garbın pot libasını
Yetmez mi üç asırdır, taşıdığın sırtında ?
Seni senle vuruyor, boyalı şer basını
Mesulsun tüm bunlardan,unutma hak katında !
 
 
Asımın nesli diye, çağırdılar öteden
Gönül gözünü aç gel,vakit kalmadı artık
Kuyunu kazıyor bak, seni yüzden metheden
Açıldıkça açıldı, kapanmayan o yırtık
 
 
 
( Asım'ın Nesline Çağrı başlıklı yazı Arzeni tarafından 7.04.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.