Aç şu örülen duvarı anne! hangi çığlığım kalmış temel taşında akıyor kara hüzünlerim insafsızca çukuruna.
Bilmem farkında mısın? hala tuzlu gözyaşlarımın lekesi kalmış musalla taşında ne senin götürebildiğin ne de benim yetinip silebildiğim.
Şimdi ruhlarımız oynaşır cilvelice rüyaların hırkasında. Hangi saklambaçta sobelenir mendilimiz, hüzünlerimizin arkasında.
Ve hangi sohbetimiz kesilmişti orta yerinden bak! hepsi pes etti, uzaktan bir sela çağrısında.
Fasl-ı baharlar dönsün çarkında bambaşka hayatların açarken soluksuz çiceklerinde biterim sen olan ravzasında.
Yıllara sitemim yok geçip gitsinler belirsizce, sadece küslüğüm kalmış on bir ile on iki nisan arasında.
Bir mum yanıyor yüreğimde anne! halesinde sen varsın yangınında ben.. tutun! azıcık ucundan ak da gel yürek sepetime kaç da gel dualarıma uç da gel duvar üstünden..
( Sana Hasretim başlıklı yazı Nezahat KAYA tarafından 11.04.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. ) Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.