Seni giymiş her kıyâfet her kılık
Ama sensizlik eser ılık ılık
Âlem tek şeyi fısıldar, ayrılık
Sevdiğim, bu nasıl ayrılık böyle
Aşkın için susma, bir şeyler söyle
Sen hasretinle kâinata yağ dur
Seninle kurulan en yakın bağ, dûr
Senden olanlar senden yana mağdûr
Sevdiğim, bu nasıl ayrılık böyle
Aşkın için susma, bir şeyler söyle
Anladım; seninle sensiz gezerken
Hasret yakın, vuslat içinse erken
Belli, gelmek için gitmişsin terken
Sevdiğim, bu nasıl ayrılık böyle
Aşkın için susma, bir şeyler söyle
Mahlûkâta baktım da, el hakk, varsın
Fakat sen, ne ağyârsın ne de yârsın
Hem her şeyden gizli hem âşikârsın
Sevdiğim, bu nasıl ayrılık böyle
Aşkın için susma, bir şeyler söyle
Sensizlik onulmaz yegâne illet
Sen, tek huzûrsun; sensizlikse zillet
Güzelliğini merak eder millet
Sevdiğim, bu nasıl ayrılık böyle
Aşkın için susma, bir şeyler söyle
Güneş nûrunun gölgesini takar
Aysa gölgenin gölgesinde akar
Bu nûr’ una hasret gönlüm cefâkâr
Sevdiğim, bu nasıl ayrılık böyle
Aşkın için susma, bir şeyler söyle
Var ettiğin her ses, her renk, her ra’nâ
Zât’ ından aksettirir pek çok ma’nâ
Bittim bu hasretinle yana yana
Sevdiğim, bu nasıl ayrılık böyle
Aşkın için susma, bir şeyler söyle
Bu sitemi hoş gör, zîra insânî
Hem seni çok özlemiştir bu fâni
Ey bâki Zât, Zât’ ın nerede, hani
Sevdiğim, bu nasıl ayrılık böyle
Aşkın için susma, bir şeyler söyle
Bu hicrânın sonu yok, sanki kaim
Bundan, ciğer yanık kokar her dâim
Sen, mechûl iftâr; ben müebbed sâim
Sevdiğim, bu nasıl ayrılık böyle
Aşkın için susma, bir şeyler söyle
Bir mechûlü beklemek inan çok zor
Sensizlik, tatlı tatlı yakan bir kor
Hasretim terk edilmiş, hep ağlıyor
Sevdiğim, bu nasıl ayrılık böyle
Aşkın için susma, bir şeyler söyle
Bu la’net çok acımasız ve hâin
Sana şunu der; gönlümdeki kâin,
Sevdiğim, bu nasıl ayrılık böyle