Koş
koş nenem geliyor. Kalın camlı
gözlüğünüde takmış. O gözlükten çok korkarım ben.Sen de korksan iyi olur.O
gözlük varya, neneme herşeyi gösteriyor.
Geçenlerde
okuldan dönmüştüm.Koltuğun kenarında nenemin dizine başımı yaslamıştım.
‘Nenee , gece rüyamda ne gördüm , biliyormusun ? Sol gözüm beni çok
özlemiş , hoplaya zıplaya geri gelmiş.’
Nenem gözlüğünü çıkarmış, kadife fistanının ucuyla gözlüğünün
camlarını siliyordu.Küçülen gözlerini gözlerime dikti.
‘De git otarafı , senin içine şeytan girmiş oğul?‘
Şeytan mı ? Çok korkarım ben şeytandan.Boyum babam kadar olsa
neyse de , değil. Anında tüydüm oradan.Balkondan bahçeye atladım.Papatyaların
arasından geçip hızlıca ceviz ağacına vardım.Bir çırpıda tepesine
tırmandım.Elimi kaşımın üzerine koyup iyice etrafı taradım.Havinteyzegilin
balkonuna baktım, polislerin geçen hafta aradıkları markete de.Şeytan yoktu
işte hiçbiryerde.
Oh kurtuldum derken…Nenemin ‘De git o tarafı , senin içine
şeytan girmiş oğul?‘deyişi geldi aklıma
içimi korku sarlamıştı.Hey salak kafa neye getirirsinki aklına.
Bir o dala tutundum bir bu dala indim aşağı bir şekilde,
papatyaları ezeeze balkona zıpladım,doğrutuvalete.Parmaklarımı boğazıma
soktum.Sabah annemden gizli yediğim misafir bisküvileri bile çıkarttım .
Tuvaletin deliğine gönderdim pis şeytanı .
ONUR ÇİÇEK