.
Düşlerle boyalı bir saraydır hayat
İçe dönük sesler büyür mahzenlerinde
Yanık bir gül hıçkırığı bozar ahengi
Görünür güneşin yasak yüzü
Ve musallaya yatırılır kalpler
Kaffareti kıt bir cehaleti kuşanırken insan
K/açtığı kitaptan sorumludur her can
Ağlamaklı bir iç borçtur artık hayat
Kovulan bir kavmin hüznü ile yaşanır günler
Ve vakitsiz kirlenir yüzler
İsyanın mürekkebini emerken kalemler
İrili ufaklı taşlardır kelimeler
Bir tutam güneş serpilir karanlıklara
Yavan kalır dildeki her slogan
Ve kırılır ağızlardaki mühürler
Hayatın çapraz sorgusunda yorulurken insan
Her gömlek Yusuf’un bir yankısıdır
Gecikmiş bir mektup yazılır bugüne
Kaybolur ruhlardaki huzur tomurcuğu
Ve kefenin yırtığından düşer umut
Vaktin kefenini biçerken yarın/sızlar
Ölü doğmuş bir hayatı yaşar insan
Dumanı kalbe çöker erguvan yangınlarının
Dil figüranlaşır yürek konuşur
Ve hızlanır sükunetin adımları
. . .