1017
YASEMİN GECESEFASI KOKARDI 5
Evi yasemindi beyazdı

Bahçesi yasemin
Sarıya çalardı

Yasemin kokardı yasemin bakardı ciğerimi yakardı bütün gün koklardım
Bütün gün yasemin kokardı

Ve ben bir gecesefası olurdum
Geceme gelirdi
Geceleri
Ve beni koklardı

Bir ışıktı o aradığım bildim bileli
Ve maviydi
Bitmez bir okyanus

İspanya tipi bir İspanyol meyhanesi hayalimdi hayali
Ya da bir Endülüs
Ya da bir Portekiz

Yasmin
Yasmina

Onu beklerdim

Macellan’la beraber seferlere çıkar
Bir miço olurdum
Kristof Kolomb’un yanında bir kürekçi

Yarı korsan yarı kâşif bir şey

Biraz da talancı bazen
Biraz da talan edilen

Okyanuslara açılırdım onun gözlerinde dipsiz bir kuyu uçsuz bucaksız
Elimi siper edip de gözüme
Arardım
Bakardım

Pencerelerinden bakardı
Mendil sallardı
Mendili hep beyazdı
Teni beyaz
Elleri beyazdı dudağı kiraz

Kaybolurdu günlerce yok olurdu olmazdı
Özlerdim
Ağlardım

Tuzu sodası olurdu her yanım boğazım kururdu yanardı
Susuz kalırdım

Kavrulurdum güneşte
Dudaklarım çatlardı

Geceyi dolardım daim gecesefasına gece olurdum beni koklardı

Ruh ikizimdi benim
Ona doğru başlardı her yolculuğum ona koşardı

Işık yakardı
Işık yakardım
Işık yayardı
Işık yayardım
Havayı koklardım
Hava yasemin kokardı bütün bir gün boyu onu koklardım

O ise hep geceleri bekler
Geceleri ve beni koklardı

Deniz aşırı bakar
Deniz aşırı görür
El sallardım boyuna bana bakardı mendil sallardı
Kokusu sarkardı her dalgada

Okyanustan korkmazdım onun gözlerinden korktuğum kadar
Onlar çok daha derindi
Dalardım yine de
Koklardım

Yüreğinde bir gecesefası büyütürdü beslerdi bakardı
Gıdığında sarı
Gerdanında beyaz

Paylaşırdık bütün bir günü
Gündüzleri o yasemin geceleri ben gecesefası kokardım

Büyük şehirlerde yoksulluğu görürdüm
Varlıkla iç içe
Ve mutluluğu
Ve yıkımı görürdüm onun gözlerinde bir arada
Onlar hep birbirlerine rastlar ama birbirlerini görmezdi sadece birbirlerine bakardı

Bizse şehrin birleştiği yer olurduk ikimiz
Şehirse bizde yaşanacak bir yer

Kokardık
Kokardık daima
O gündüz yasemin
Ben gece
Gecesefası

Her ilk gördüğümüzde birbirimizi daha önceden tanıyormuş gibi olurduk
O beni tanırdı ben onu

Arada dağlar
Arda yollar vardı hâlbuki

Biz ayrılmıştık
Sonra yeniden yeniden buluşmuş yeniden barışmıştık yeniden sarılmıştık

Kokusundan tanırdım
Havayı koklardım denize bakardım gözlerini bilirdim denizdi
Hava onun gibi kokardı
Deniz onun gözlerinin rengiyle bakardı

Deniz aşırı gider
Kıtalararası bakar
Beyazlığını görürdüm okyanus aşırı
Sarıya çalardı

O da beni görürdü ta uzaklardan ta okyanusun başından

Geceyi bekler geceleri koklardı

Hep bir gecesefası beslerdi koynunda
Benim yüreğimdeyse hep bir yasemin kokusu

Ona şiirler yazardım
Şiirler yollardım
Bir beyaz meleğin yüreğine yazılmıştır derdim ona

O da alırdı şiirlerimi yüreğinin yasemin kokusunda saklardı

Biriktirirdi
Gittiği her yere ellerinden tutup onları da götürürdü
Şiirlerim yasemin kokardı
Gecesefasına karışırdı yasemin kokusu şiirlerimse her ikisine birden

Şiirlerim gün boyu yasemin
Geceleri hep gecesefası kokardı

Yolunu gözlerdim
Bütün bir ömür aradığım hep oydu onu özlerdim
Nazikti
İnceydi ve de harbi çok
Nazenin

Açık sözlüydü
Sözleri hep beyazdı gündüzleri yasemin geceleri gecesefası gibi akardı

Geceleri saman yolu olur
Sarı saçlarını yoluma serer saçalarına hep yasemin ve yıldızları takardı
Gecenin karanlığına yayılırdı sonra bütün kokusu

Uçsuz bucaksız giderdim
Tanırdım nereden bakarsam bakayım
Bana yol gösterirdi
Pusulaydı

Bir resim olurdu bazen
Bahçesinde yaseminler sulayan gecesefası koklayan bir kadın
Bazen de bir tablo

Ruh ikizimdi
Bana benzerdi

Ölene dek beklerdi
Beklerdim
Özlerdi
Özlerdim

Beyaz martıların kanadında selam gönderirdim ona
Çığlık çığlığa
Ve de ard arda

O bir ışıktı ben bir ışık ve birbirimize yansırdık ve yasaktık

Yasakta
Birbirimizi arardık

O bir yasemin sulardı koynunda
Ben bir gecesefası taşırdım hep zulamda

O bana yasemin
Ben ona hep gecesefası olurdum

Bir tek bana kokardı

Gecenin sefası hep onun

Yaseminin adı aşkı aşkıma aşk bende hep bir gecesefası olurdu.
özay sağlam
( Yasemin Gecesefası Kokardı 5 başlıklı yazı ozay-saglam tarafından 18.10.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu