Parsellere bölsünler şu gönlümün coğrafyasını

Çapraz ateşlere tutsunlar gövdemin omurgasını

Utançlara bölünüyor ruhum, asırlardır yarımım

Halsiz bir düşüm kendime, tut elimi düşüyorum

 

Bir yalan dünya ekranda, utançları da kanıksadık

Soysuz bir resim çerçevede, bir eker, bin çarparız

Yıktık hanları, hamamları, kör karanlıkta aynayız

İnsanlığımız nerelerde, ölümlere bile kahkahayız

 

Kim doyuracak gözümüzü, yalan ırmakları kurudu

Suyun derinine yuva yapıyor kuşlar, tükendi umudu

Unuttuk öz değerlerimizi, üçe beşe sattık soyumuzu

Nabzımda deli bir çarpıntı, yağsın kıyamet yağmuru!

 

Saydam inilti dudağımda, akıbetimiz yatar musallada

Ateşi boşuna bulmuş insanoğlu, yangının hası ruhta

Zincire vurun şu gövdemi, ölüler yas tutuyor mezarda

Karıncalar doyurur beni, mutluluk helvası olmuyor sabırla

 

Yırtık mintan, yamalı entari ile büyüttük biz özlemlerimizi

Kahırlı oylar atmadık kutulara, kirletmedik hiç nehirlerimizi

Boğulduk bir karış suda, duyuramadık kimselere seslerimizi

Yaşam kayıyor avuçlarımızdan, erken yırttık yaşamak biletini

 

Yılkıları da topladılar, dörtnal koşumlarla gidiyorlar sonsuzluğa

Kirpiğimde asi bir seyrime, sahrayı da satıyorlar üç beş boncuğa

Hüznümün adresini de unuttum ben, elem ekiyorlar kara toprağa

Bir karış yer kalmadı dostlar, el sallanmıyor artık kuru mutluluğa.

 

Selahattin YETGİN

( Zincire Vurun Şu Gövdemi başlıklı yazı S. Yetgin tarafından 24.05.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.