içimdeki iğne gibi batmaların sebebi
hiç beklemediğim anda çalan telin sesiydi
bir suçlu edasıyla kısık bir sesle konuşuyordun
geç geleceğini söylüyordun
bu gün günlerden haziran yirmi bir
hangi gönüldesin kim bilir
utanmayı gururu bir kenara atmışsın
yaşadıklarım yenilir yutulur şeyler değil
hata yaptım şeytana uydum da diyemezsin
yaptıklarını mübah göremezsin
alışkanlık olmuş sen de tövbe bile edemezsin
yaptığın hatalar çok büyük
her gönülde yerin var istesen de silemezsin
ikimiz için bir yol çizdim
biri mutluluğa
diğeri sonsuzluğa giden
gözlerinde başlayan mutluluğum
yüreğinde son bulsun
sen yüreğimde küçük bir su damlası kadar güzelsin
ben seni ilk gördüğüm gün gibi değil
hep hayal ettiğim gibi sevdim
sana o kadar alıştım ki
yokluğunu kaldıramaz bu beden
ölürsem bilki sensin neden
gidiyorsun işte
yalan olan sevginde gitsin seninle
beni de düşünme
zaten ayakta kalmam düşerim bir köşede
bir gece gökte ki yıldızlarla konuştum
mutluluktan değil yokluğundan sarhoştum
en parlak olanı bana yaklaştı
ve sordu neden bu kadar hüzünlüsün diye
sustum gülümsedim sadece
başımı kaldırdım ve baktım konuşamadım
gözlerimden düşen iki damla yaş her şeyi anlattı
sen hiç gökyüzünden vaz geçebilir misin
taş yerinde ağırdır
orada kal orada yaşa ...


Refik
23.06.2014
İstanbul

( Tükendi Umutlarım başlıklı yazı keskin2011 tarafından 23.06.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu