Beynimden silip atmak isterken
Saklanmışsın bilinçaltında yüreğimin en derinine
Çelik çomak oynar gibi oyun oynuyor deli aklım benimle
Çıkmadın ki hiç hep aklımdasın,
“*Çünkü her yalanda sen benimsin gerçekte ellerin”
Can yaksa da yalanların her zaman düşlerimdesin
Yanımda olmasan da tüm çıplaklığı ile
Hissediyorum kavurup yakan sıcaklığını…
Tırnak izlerin hala kapanmadı göğüslerimde
Kedi tırmalamış gibi kanıyor ince ince
İhanet yağmuru olup kan akıyor yüreğime
Tahmin edebiliyorum aldatılmış duyguları
Taş gibi oturmuş yüreğime…
Ayaklarına kapanıyorum önünde secde edip
Yalvardım diz çöküp “o”na gitmemen için
Acılarımla baş başa bırakıp
Arkana bile bakmadan anılarımı da alıp gidiyorsun
Bana sadece son kez öptüğüm dudaklarının
Islaklığı kalıyor dudaklarımda…
Uyumadığım derin uykumdan gözyaşlarımla uyandım
Anılar taptaze, dün yaşanmış
Sanki hiç yaşanmamış kadar da çok uzak
Canım acıyor nasıl alışacağım sensizliğe
Rüyalarıma her girdiğinde
Terk edilişin acısını tatmak
Tekrar tekrar aynı sancıyla kanamak
Sensizliğe alışmak çok zor anlatılmaz
Keşke “*ölüm olsaydı da ayrılık olmasaydı”
Katlanırdım yokluğuna…
Daha şimdiden özledim kollarında olmayı
Hasretine dayanmak cehennem ateşinde yanmak kadar zor
Mutlu musun sahi?
Yüreğin huzura erdi mi?
Hani benim öpüşüm bile farklıydı?
Sahi? “O”nu nasıl öpüyorsun?
Koca bir enkaz bıraktın arkanda
Tenin, tenine değdiğinde içini sızlatmaz
Acıtmaz mı ruhunu?
Elimde avucumda ne kaldıysa
Savurdum umutlarımı
Tüm hayal kırıklıklarımı sokağının kaldırımlarına
İçimde son bir yalan damlası kalmıştı sanki sana ait
Onu da akıttım ölü toprağıma
Bundan böyle yağmur bulutları asla uğramayacak
Pınarları kurumuş gözlerime…
//Sevgimde maske yoktu, palyaçoluk da yapmadım sen umursamadın.
Yüreğimden düştün farkında mısın? Bu aşk yolundaki zorlu davayı sen kazanmadın!
Ben mi? Ben hiç kaybetmedim//
*alıntıdır
Mustafa KARAAHMETOĞLU
14.06.2014
Şiirime sesi ile can veren değerli kardeşim Nurefşan’a çok
teşekkür ederim…